Son HaberlerYazılar

SIRPAZAN KAREKİN BEKÇİYAN’I HUZUREVİNDE ZİYARET ETTİM.  

 

SAYIN SIRPAZAN,

SENİNLE BİRLİKTE GÜLER BENİM YÜREĞİM!

Sırpazan Karekin Bekçiyan Wetter Huzur Evi’nin koridorundan sessizce yürüyerek yapa yalnız odasına girdi. Kapı kapandı. Bir süre kapanan kapıya baktım.  Gönlümde, beynimde dünden bugüne bir rüzgâr esti, ağlamamak için kendimi zor tuttum.

“Sırpazan Hayr, bana çok yardımcı oldunuz! Bana çok iyilik ettiniz! Çok teşekkür ederim! Şad şnorhagel yem! Sizi tanıyınca dünyam değişti. Ermenice cümleleri siz bana öğretmiştiniz. Seninle güler benim yüreğim! Sırdız kezmov gı hayda!”

Sırpazan Hayr’dan öğrendiğim cümleleri kendi kendime söyleyerek Wetter Huzur Evi’nin kapısından çıktım. Şad şnorhagel yem! Sırdız kezmov gı hayda!

9 Ocak 2024, Almanya-Wetter Huzur Evi

Wetter Huzur Evi’nde Sırpazan Hayr ile birlikte, 9 Ocak 2024

İstanbullu Sırpazan Karekin Bekçiyan diğer adıyla Dikran Bekçioğlu Anadolu’nun dürüst, çalışkan, vicdanlı, vefalı evlatlarından biridir.

Sırpazan Karekin Bekçiyan Almanya Ermenileri Ruhani Önderi idi. İstanbul Ermeni Patriği seçilecekti. Patrikliği hükümet tarafından engellendi. Emekli oldu. Köln Ermeni Kilisesi’ndeki evinde kalıyordu. Gözlerinin zayıflamasından sonra Wetter Huzur Evine getirildi.

Dikran Bekçioğlu 21 Aralık 1942 yılında İstanbul’da doğdu. Annesi Ankara’da, babası “Keskin Maden” denilen Ankara yakın bir yerde doğmuştu. Sonradan İstanbul’a göçmüşler. Babası ayakkabıcılık yapardı. Hiç Ermenice bilmezdi. Evde Türkçe konuşulurdu. 1942 yılında “Varlık Vergisi’ni ödeyemediği için Erzurum -Aşkale’ye gönderilmişti.

Dikran Bekçioğlu babasının kucağında. Annesi, babası, ablası ile birlikte. İstanbul

Dikran Bekçioğlu ilk ve ortaokulu Pangaltı Lisesi’nde okumuştu. Dini eğitimini Üsküdar Tıbrevank Ermeni Ruhban Okulu’nda tamamladı. Yüksek öğrenimine 1961 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih ve Sosyoloji Bölümünde başladı. 1965 yılında Almanya’ya geldi. Üniversite eğitimini Almanya’da Ruhr Üniversitesi’nde tamamladı.

Dikran Bekçioğlu 1965 yılında okumak için Almanya’ya geldi. İstanbul Sirkeci Tren İstasyonu’nda Almanya’ya hareket ederken. 

Sırpazan Karekin Bekçiyan’ın Köln’deki evinden alınarak Bochum yakınlarındaki Wetter Huzur Evi’ne getirildiğini Meline Pohlman’dan öğrendim. Bugün, 9 Ocak 2024 günü öğleden sonra ziyaretine gittim. En son iki yıl önce görüşmüştük. Özlemişiz birbirimizi.

“Ne iyi ettin de geldin! Burada 80 kadar yaşlı kalıyor. En genci 81 yaşındaki benim. Çoğunluğu 90 yaşının üstünde, konuşacak kimsem yok burada,” dedi.

Konuşmaya başladık. Geçmiş günlerimizi andık.

Sırpazan Hayr bir ara İstanbul’a doğru uçtu gitti! Tıbrevank’taki günlerini gülümseyerek anlattı. Keğam İşkol’u ve Meline’yi andı. “Zaman ne çabuk geçti. 1965 yılında Almanya’ya gelmiştim,” dedi.

Sonra birlikte geçen günlerimizi andık. Meline beni 2000 yılında Sırpazan Hayr ile tanıştırmıştı. Dün gibi bugün gibi aradan 23 yıl geçti.

“Seninle Güler Yüreğim” adlı kitabım 2001 yılında, kitabımı yayınlayan Doğan Kitap tarafından “Üstten gelen bir emirle” İstanbul 13. Noteri’nin huzurunda kıyma makinesi ile imha edilmişti.

İmha edilmeden önce bana 25 adet  kitap yazar hakkı olarak verilmişti. Bu kitaplardan birini ofset tekniği ile kopyalayıp Meline Pohlman, Ditter Pohlman, Sırpazan Hayr ve Tuncer Miski’nin yardımlarıyla imece usulüyle Almanya’da yayınladım. Kendilerine çok ama çok teşekkür ederim.

Sırpazan Karekin Bekçiyan “Seninle Güler Yüreğim”i beş kuruş almadan gönülden Ermeniceye çevirdi. Bu çeviriden doğu Ermenicesine ve İspanyolcaya çevrildi.  “Seninle Güler Yüreğim” daha sonra İngilizce, İtalyanca, Yunanca, Fransızca, Farsçaya çevrildi.

Sırpazan Karekin Bekçiyan daha sonra Sarı Gelin’i Ermeniceye çevirdi.

Huzur Evinde hem kahvemizi içtik hem de “Seninle Güler Yüreğim”in tanıtımı için 2004 yılı Aralık ayında Kudüs’e gidişimizi, Kudüs’teki söyleşimizi gülerek andık. Ne güzel günlerdi o günler.

Sonra karayoluyla Kudüs’ten Amman’a geçtik. Kudüs ve Amman’da Türkçeden Ermeniceye çevirileri Sayın Sırpazan yapmıştı.

 

Wetter Huzur Evi’ndeki sohbetimiz koyulaştı. Herman Hintiryan’ın kulaklarını çınlattık. Herman Hintiryan beni ve Sayın Sırpazan’ı 2018 yılında “Sasunluların Dansı” Müzikalinin ilk gösterimine katılmak üzere Gümrü’ye davet etmişti. 13 Ekim 2018 akşamı “Sasunluların Dansı”nı Gümrü’de Vartan Acemyan Devlet Dram Tiyatrosu Salonunda Sayın Sırpazan, Herman Hintiryan, Majak Toşikyan, 600 seyirci ve davetlilerle birlikte heyecanla izlemiştik.

Sırpazan Hayr “Ne güzel günlerdi o günler,” diyerek gülümsedi, “Herman Hintiryan’dan haber alıyor musun?” diye sordu.

“Yılbaşında, 10 gün önce haberleştik” dedim.

“Sağlığı iyi mi?”

“Bir ameliyat geçirdi, ama şimdi iyi,” dedim.

“Konuşursan selamımı söyle,” dedi.

Zaman çabuk geçti. Saat 17.00’ye geldi. Yemek vakti gelmişti.

Suriyeli bakıcısı yanımıza geldi. Türkçe olarak “Baba yemek zamanı geldi,” dedi.

“Suriyeli kardeşim, babama iyi bak!  Ben onun oğluyum!” dedim.

“Bakarım merak etme!” dedi gülerek.

Vedalaşma zamanı geldi.

“Sayın Sırpazan bundan sonra düzenli olarak yanınıza geleceğim, gece gündüz ne zaman olursa olsun bana bir “Alo!” deyiniz ben gelirim. Maddi manevi ne ihtiyacınız varsa lütfen  bana söyleyiniz,” dedim.

“Kemal Bey zahmet etmeyin!”

“Sayın Sırpazan siz “Seninle Güler Yüreğim”i, “Sarı Gelin”i Ermeniceye çevirirken size zahmet oldu mu? Kudüs’e, Amman’a Ermenistan’a giderken size zahmet oldu mu?”

“Canım onlar başkaydı!”

“Sayın Sırpazan sizin sorumluluğunuzu bugünden itibaren ben üstüme alıyorum. Size yardımcı olabilmek benim için şereftir. Size yardım edebilirsem ne mutlu bana!”

“Sağ olun Kemal Bey! Beni mutlu ettiniz! Bundan sonra bir ihtiyacım olduğunda sana bildiririm. Meline’ye, Herman’a, oğlun Şafak’a selamını ilet!”

“Hoşça kalınız Sayın Sırpazan, hoşça kalınız!”

Sırpazan Karekin Bekçiyan Wetter Huzur Evi’nin koridorundan sessizce yürüyerek yapa yalnız odasına girdi. Kapı kapandı. Bir süre kapanan kapıya baktım.  Gönlümde, beynimde dünden bugüne bir rüzgâr esti, ağlamamak için kendimi zor tuttum.

“Sırpazan Hayr, bana çok yardımcı oldunuz! Bana çok iyilik ettiniz! Çok teşekkür ederim! Şad şnorhagel yem! Sizi tanıyınca dünyam değişti. Ermenice cümleleri siz bana öğretmiştiniz. Seninle güler benim yüreğim! Sırdız kezmov gı hayda!”

Sırpazan Hayr’dan öğrendiğim cümleleri kendi kendime söyleyerek Wetter Huzur Evi’nin kapısından çıktım. Şad şnorhagel yem! Sırdız kezmov gı hayda!

 

Bochum, 9 Ocak 2024, Kemal Yalçın