Nereden biliyorsun sen bu işleri? Bana en çok sorulan sorulardan biri de bu sorudur. Cevap: Ben bu işleri yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz ailemden, annemden, babamdan öğrendim.
Bana en çok sorulan sorulardan biri de bu sorudur. Cevap: Ben bu işleri aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz ailemden, annemden, babamdan öğrendim. Babam bana Rum komşularımızın başlarına gelenleri anlattığında bu fotoğraftaki gibi 8-9 yaşlarında bir çocuktum. Çok merak etmiştim. İnanamamıştım! Babam “Gel oğlum göstereyim sana!” dedi. Beni Honaz ile Kocabaş köyü arasındaki Bulancık Çayı köprüsü yakınındaki Kokargöl’ün yanına götürdü.
“Oğlum, Honaz’ın sütübozukları bizim Rum komşularımızın kadınlarını, kızlarını burada soymuşlar, hendeklerin içinde çok eza cefa etmişler!” dedi. Duyduklarımı anneme anlattım. “Babam böyle söylüyor, doğru mu?” dedim. “Evet, doğru söylüyor. Ben o zamanlar 11-12 yaşlarındaydım. Komşumuz Aleko idi. Onların kızlarına südübozuklar çok eza cefa etmişler! Görmedim ama duydum!” dedi. Daha sonra dedem anlattı. Hangi Rum kızına hangi südübozuğun neler yaptığın, hangi Rumun malına hangi ağanın el koyduğunu, çetelerin Rumları Sapaca Boğazı’nda ne zaman ve nasıl kestiklerini bir bir anlattı.
Yıllar sonra anneme babama bu olayları bir daha anlattırdım. Babam ağladı, annem ağladı, “Oğlum yazacaksan bunları yaz, unutulmasın!” dediler. Ben Emanet Çeyiz’i ve Seninle Güler Yüreğim’i annemin ve babamın isteklerini, vasiyetlerini yerine getirmek için yazdım. Bana gerçekleri anlatan ve beni bu konuları yazmaya teşvik eden anneme, babama, dedeme çok minnettarım. Nur içinde yatsınlar! Mekanları cennet olsun! Bu fotoğrafı 1962 yılı Eylül ayında Ayşe ablam Nevşehir Öğretmen Okulu’na gideceği gün Ağabeyim İsmet Yalçın çekmişti. Ayaktakiler soldan sağa: Pembe Yengem, Ayşe Ablam, Müşerref Ablam, oturanlar: Hörü Ninem, ben, annem, babam, en önde oturan Münevver Ablam.
25.12.2018, Bochum, Kemal Yalçın