29.7.2017 öğleden sonra yolcu gemisiyle Andaman denizindeki Phi Phi adasına geldik. Gelirken denizden dimdik deniz dışına çıkmış küçüklü büyüklü adalar dikkatimi çekti. Dimdik, sıra sıra kaya adalar. Kayaların her yerini yemyeşil bitkiler kaplamış.
Phi Phi adasının yerli nüfusu 2000 kadarmış. Turistlerle birlikte 20 bin kadar oluyormuş. Bu adalarda 2004 yılındaki tusunami felaketinde çok can ve mal kaybı olmuş. Sokaklar çok dar. İnsanlar sokaklara sığmıyor. Evler dik yamaçlara yapılmış. Yamaç evlerin sokakları dik merdivenlerden oluşuyor. Adada motorlu araç kullanımı özel görevliler dışında yasak.
30 Temmuz 2017 günü adalar turuna katıldık. Uzun kuyruklu 14 kişilik bir tekneye dizimize kadar denizde yürüyerek bindik. Andaman denizi dalgalıydı. Teknemizin kaptanı teknenin kuyruk üstüne özel bir düzenekle oturtulmuş motoru çok iyi kullanıyor. Pervane ise üç dört metre uzunluğunda bir borunun ucuna yerleştirilmiş. Dalgaların durumuna göre pervane denize batıp çıkıyor. Dalgaları ustalıkla aşıyoruz. Fakat dalgalar tekneye vurdukça sular bizi yıkamaya başladı. Ben can yeleğimi giydim. Teknelerin hepsinin ön tarafında üç dört metre yüksekliğinde bir direk var. Bu direklere uğur getirsin diye Buda için renkli bezler sarılmış.
Bamboo adlı küçük bir adaya yanaştık. Bellerimize kadar suya batarak adaya çıkabildik. Bu adalar milli parkmış. 2004 yılında meydana gelen tsunaminin izleri hâlâ duruyordu. Tsunaminin yıktığı ve denize çektiği binaların ve büyük ağaçların arasından yürürken insan korkuyor. Denizin ne kadar yükseldiğini ve tusunami alarmı verildiğinde kaçılacak yerleri gösteren levhalar dikmişler. Bu adalar Tusunami bölgesiymiş. İnsan ürperiyor.
Bambu adasından maymunlar koyuna gittik. Artık mayolarımızı giydik. Dalgalar bizi iyice yıkıyor. Bir süre gidince motoru bozulmuş bir tekneye rastladık. Kaptanlar birbirlerini tanıyorlar. Bozulan teknenin yolcularını başka bir tekneye aktardılar. Bozuk tekneyi bizim tekneye bağladılar. Bozuk tekneyi kıyıya bıraktıktan sonra maymunlar koyuna yanaştık. Boynumuza kadar sulara batarak kıyıyı çıktık. Daracık bir koyda maymunlar yaşıyordu. İnsanlara alışmışlar. Yiyecek içecek istiyorlar. İnsanların sırtlarına çıkıyorlar.
Maymunlar koyundan sonra Viking koyuna girdik. Etrafımızdaki adalar çok dik kayalalar halinde. Deniz dik kayaların arasına yerleşmiş. Güzel, harika sıfatları gördüğüm güzellikleri tarif etmeye yetmiyor! Güzelin güzeli yerler buralar!
Viking koyunda can yeleklerimizi giydik, deniz gözlüklerini taktık ve nefes borusunu ağzımıza aldık. Denizin dibini seyrettik. Denizin dibi üstü gibi rengarenk. Renkli renkli balıklar, deniz bitkileri. Dünya ne kadar güzel böyle! Bu adaların hepsi milli park haline getirilmiş. Çok özenle koruma altına alınmış.
Viking koyudan sonra Maya Bay adında bir koya yöneldik. Deniz çok dalgalı. Adanın ön tarafına yüksek dalgalar nedeniyle yaklaşılamıyormuş. On kadar tekne adanın arka tarafındaki dar koyda toplanmışlar. Fakat dalgalardan kıyıya yaklaşamıyorlar. 20 metre kadar açıkta durduk. İsteyen can yeleklerini giydi. Ben de giydim. Yüzerek adaya yanaştık. Halattan örülmüş büyük dik bir ağa tırmanarak 5 m yükseklikteki tahta platforma çıktık. Arkası geniş bir alandı. Merdivenle indik. Harika bir parktı. “The Beach” adlı Hollywood filmi bu adada çevrilmiş. Yürüyerek adanın arka tarafındaki kumsala gittik. Deniz çok güzel, ama dalgalar çok sert vuruyor insana!
Maya Bay koyunda bir saat kaldık. Adadan ayrılışta, geliş kadar maceralı oldu. Milli Park görevlilerinin gözetimi altında sırayla ağdan denize iniyoruz. Fakat dalgalar kötü vuruyor. Kimimiz halatlara tutunarak, kimimiz kendi başına yüzerek teknemize çıkmaya çalışıyoruz. Herkes birbirine yardımcı olmaya çalışıyor. Tekne yolculuğu sırasında birbirimizle tanıştık. Teknede iki Amerikalı kadın, Macar bir çift, Rus bir çift, iki Alman erkek öğrenci, Şafak, bir arkadaşı ben ve rehberimiz var.
Amerikalı iki kadın ve Şafak’ın gözetiminde tekneye ulaştım ve merdivenden çıktım. Beni kutladılar. Ben onlara teşekkür ettim. Dalgalar kayalara çarptığından Macar çift ve bazı arkadaşlar hafif yaralanmışlar. Macar hanım çok tedarikli gelmiş. Yara bezini hemen çıkardı. Yaralılara yardım etti. Dalgalara bata çıka Phi Phi adasına döndük.
Bugün yaşadığım ağa tırmanma ve ağdan denize inip dalgalarla boğuşarak tekneye ulaşma maceramı hiç unutmayacağım.
31 Temmuz- 1 Ağustos 2017 Krabi şehrinde bir gün geçirdik. Müthiş yağmurlu bir gündü. Buralarda mevsimler yağmurlu ve az yağmurlu zamanlar diye ayrılıyor.
Krabi’den uçakla Bangkok’a döndük.
