Oğlum Şafak’ı ziyaret etme amacıyla Tayland’a üçüncü kez geldim. Her seferinde farklı bölgeleri gezip gördük, toplumun farklı yönlerini inceledik. Bangkok’a ilk geldiğimde insanların güler yüzlü, kibar, sessiz, toleranslı, birbirine saygılı ve yardımsever olmaları dikkatimi çekmişti. 8 Milyonluk Başkent Bangkok’ta korna sesi pek duyulmuyor
Taylandlıların kimliğindeki bu özelliklerin nedenlerini, bu kimliğin yüzlerce yılda nasıl oluştuğunu araştırınca Budizmin hem din, hem felsefe, hem de ahlak ve davranış öğretisi olarak etkileri dikkat çekiyor. Tayland’ın toplam nüfusu 76 milyon. Etnik Tayların yanı sıra Çin, Khmer, Laos ve Malay kökenli halklar da Tayland’da yaşamaktadır. Ayrıca kuzeydeki dağlık bölgelerde yaşayan farklı dil konuşan kabileler de var. Tayland’ın resmi dili Tayca. İkinci ortak dil ise İngilizce.
Trafikte, tramvaylarda, trenlerde, otobüslerde, sokaklarda insanlar birbirlerine bağırıp çağırmıyor, kavga döğüş görülmüyor. Metrolar ve caddelerin üstünden yüksekten giden trenler çok kalabalık. Fakat yolcular sakince sıraya geçerek bekliyor, itişip kakışmadan sırayla biniyor. Yüksek sesle konuşanlar genellikle Çinliler, Hintliler ve Araplar.
Tayland nüfunun %95’i Budizm dininin Theravada koluna mensub. Budizm Allah’ı, peygamberi, cenneti, cehenemi olmayan bir dindir. Budizm’de mutlak bir yaratıcı Allah ya da Tanrı fikri yoktur. Budizm doğaüstü varlıkların varlığını reddeder. Diğer dinlerde olduğu gibi Tanrılara yaradılış, kurtuluş veya yargılama gücü atfetmez. Budizmin beş temel ilkesi vardır:
1. Can almaktan kaçınmak.
2. Hırsızlık yapmamak.
3. Cinsel suistimalden kaçınmak.
4. Yalan söylemekten kaçınmak.
5. Sarhoş edici maddelerden uzak durmak.
Beş ilkeyi kabul etmek, hem Budizme katılmanın, hem de Budist adanma uygulamasının bir parçasıdır. İlkeler uyulması zorunlu emirler olarak değil, halkın istekleri doğrultusunda kabul edip izleyeceği, uygulamayı kolaylaştıran eğitim kuralları olarak tasarlanmıştır.
Budizmde yüksek sesle konuşmak, hakaret etmek, bencillik, başkasını hor görmek ahlak ilkesi olarak kabul edilemez, ayıp karşılanır. Budizm de gençler yaşlılara, öğrenciler öğretmenlere saygı göstermelidir. Budizmde ruhun varlığına inanılır. Yol kenarlarında, evlerin önünde, bazı işyerlerinin içinde ya da girişinde ruh evleri var. Dükkan sahibi sabahları dükkanını açmadan önce dükkanın önündeki Buda heykelciği önünde diz çökerek bereket duası yapıyorlar.
Alış veriş merkezlerindeki büyük yeme içme mekanının bir köşesinde Buda Heykeli bulunuyor. İsteyenler yemekten öce duasını yapıyor.
Tayland’da çok sayıda, çok görekemli Buda tapınakaları vardır. Tapınaklar çok renkli ve işlemelidir.
Tayland’da ulus, din ve kral üçlemesi çok önemlidir. Kral yarı tanrı olarak kabul edilir. Kral eleştirilemez ve krala hakaret edilemez. Sinemalarda film başlamdan önce kral marşı çalınıyor ve seyirciler saygı duruşuna geçiyorlar.
Tayland’da öğrencilerin formaları vardır. Kadın Üniversite öğrencileri siyah pileli kısa siyah etek ve beyaz buluz, erkek Üniversite öğrencileri ise siyah pantalon beyaz gömlek giyiyorlar.
Tayland Güney Doğu Asya ve Hindi Çini yarımadası ülkeleri içinde sömürge olmamış tek ülkedir. Ayrıca kralın ustaca uyguladığı tarafsızlık politikası nedeniyle soğuk savaş döneminde Laos, Kamboçya, Vietnam gibi işgal edilmemiştir. Kamboçya ve Laos’ta uygulanan adı komünist barbar rejimleri yaşamamıştır. Bu nedenlerle Tayland bölge ülklerinin ekonomik merkezi durumundadır.
Tayland’da akıllı telefonlar hastalık derecesinde çok kullanılmaktadır. Bu nedenle hava treni duraklarında insanları daha az akıllı telefon kullanmalarını öneren afişler asılmıştır.
Bangkok’taki “Jim Thompson Evi” adlı müze çok ilginçtir. Amerikalı Jim Thompson 2. Dünya Savaşı sırasında Amerikan’ın bölge sorumlusu olarak Bangkok’ta gizli serviste çalışmış. Görevi bittikten sonra Bangkok’a yerleşmiş. Tayland’da doğal ipek üretimini yeniden canlandırmış. Sanata çok önem vermiş. Evinde çok zengin bir tarihi eserler kolleksiyonu yapmış. Daha sonra Malezya’da gizemli bir şekilde kaybolmuş.