Gönenlilerden Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabının Sunuş yazısı
Her öğrenci ayrı bir dünyadır. Isparta Gönen İlköğretmen Okulu ayrı dünyalardan, farklı yıldızlardan oluşan, uyumlu işleyen bir eğitim ve öğretim evreniydi. Bu evreni aydınlatan güneş ise en başta Hüseyin Seçmen’di. 1964-1971 yıllarında Gönen’de okumuş olan her öğrencinin kimliğinde, gönlünde ve beyninde Hüseyin Seçmen’den bir iz vardır.
Isparta Gönen İlköğretmen Okulu’nda ve Gönen Köy Enstitüsü’nde okumuş olan öğrenciler okullarına “Gönen” adını vermişlerdi. “Gönenli” demek Gönen köylü, Gönen ilçeli değil, Gönen İlköğretmen Okulu’nda okuyan ya da bu okuldan mezun olmuş öğretmen anlamına gelir. “Gönen” ve “Gönenli” isimlerini çevre halkı da kabul etmişti. Bu nedenle Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabında “Isparta Gönen İlköğretmen Okulu” yerine kısaca “Gönen” ismi kullanıldı.
Hüseyin Seçmen 12 Eylül 2020 tarihinde, Ayvalık’ta vefat etti. Acı haber Gönenliler arasına hızla yayıldı. Gönenliler korona salgını nedeniyle sevgili öğretmenlerinin cenaze törenine katılamadılar, son görevlerini yerine getiremediler.
Gönenliler birbirlerine telefon ediyor, “Hüseyin Seçmen için ne yapabiliriz?” diye soruyorlardı. İsmail Erten, Mustafa Özdemir ve Gönen’de öğretmenlik yapmış olan İlhami Arslan “Hüseyin Seçmen anısına bir kitap yapalım,” önerisinde bulundular. Bu öneri Gönenliler arasında hızla yayıldı. Gönen İlköğretmen Okulu Mezunları Derneği de bu düşünceye destek verdi. Hüseyin Seçmen’in vefatından bir hafta sonra Gönenliler “Hüseyin Seçmen’e Armağan” kitabını hazırlamayı ve vefatının birinci anma gününde yayınlamayı kendilerine Hüseyin Seçmen’in verdiği son bir ödev kabul ettiler.
Gönenlilerden Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabının basım ve yayın işlerini düzenlemek, yazıları değerlendirmek için Mustafa Özdemir, İlhami Arslan, Halil Şen, İsmail Erten, Hüseyin Kaya, Yılmaz Özkan, Hasan Şahin Peker, Mustafa Ali Güzel, Mümtaz Karaca, Abdullah Afacan, Kadir Yavuz ve Kemal Yalçın’ın katıldığı bir Yazı Kurulu oluşturuldu. Mustafa Özdemir Yazı Kurulu Başkanı, Kemal Yalçın Yayın Yönetmeni olarak belirlendi. Mustafa Özdemir’e Yayın Sorumluluğu görevi de verildi. Bütün işler gönüllülük esasına göre severek yerine getiriliyordu.
Yazı Kurulu 2020 Ekim ayı başında bir mektup kaleme aldı, Gönenlilere, Seçmen Ailesi’ne, Gönen’de Hüseyin Semen ile birlikte öğretmenlik yapmış olan öğretmenlere iletti, Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabı için yazıların 31 Aralık 2020 tarihine kadar Mustafa Özdemir’e ulaştırılmasını rica etti. Gönenliler ödevlerini zamanında bitirdiler.
Gönen’de okumuş 92 öğrenci, Gönen’de görev yapmış 10 öğretmen, İvriz İlköğretmen Okulundan 3 öğrenci, Akşehir İlköğretmen Okulundan 1 öğrenci, Gönen’de okuyan öğrencilerin okuldaki terzisi, ayrıca Hüseyin Seçmen’in Eşi Havva Seçmen, oğulları Bülent ve Erdem, torunu Emre Ahmet Seçmen duygularını, düşüncelerini, yorumlarını ve anılarını anlattıkları yazılarını Yazı Kurulu Başkanı Mustafa Özdemir’e ulaştırdılar.
Yazıların bazıları el yazısıyla yazılmıştı. Bu yazılar tek tek bilgisayara aktarıldı. Toplam 111 kişinin yazıları farklı harf karakterleriyle, farklı puntolarla yazılmıştı. Bütün yazılar ve fotoğraflar Hüseyin Seçmen’in oğlu Erdem Seçmen tarafından tek bir basım dosyası haline getirildi.
İlk yayın dosyası 800 sayfalık bir kitap olacak büyüklükteydi. Gönen’in büyüklüğü ilk taslak yayın dosyasına da yansımıştı. Yazıların çoğunluğu 1963-1971 döneminde Gönen’de okumuş olan öğrencilerin yazılarıydı. Yazı Kurulu kitabın sayfa sayısını azaltmak amacıyla her yazının başındaki özgeçmişlerin çıkarılmasını, yazıların içeriğine dokunulmamasını uygun buldu. Bu nedenle kitaba Gönenlilerin sadece adı, mezun olduğu yıl yazıldı. Gönenli öğretmenlerin ve Seçmen Ailesi üyelerinin özgeçmişleri ise aynen kitaba konuldu.
*
Gönen İlköğretmen Okulu, Gönen Köy Enstitüsünün mirası üzerine kurulmuştu. Köy Enstitüleri uygulaması dünyadaki benzer uygulamalar araştırılıp incelenerek Türkiye’nin 1939-1940 yıllarının koşullarına göre hazırlanmış, Türkiye’ye özgü köy öğretmeni yetiştirme, köyleri kalkındırma, üretimi artırma, cumhuriyeti koruma ve savunma modeliydi. Bu eğitim modelinde kafa-kol-kalp özgür bir ortamda uyumlu çalışacak ve köy çocuklarının özgürleşmesi sağlanacaktı. Bu okullarda yaparak, yaşayarak ve yaptıklarını kullanarak öğrenmeyi esas alan eğitim yönetmeleri uygulandı.
Türkiye 21 bölgeye ayrıldı ve her bölge merkezinde büyük alanlarda Köy Enstitüleri kuruldu. Gönen Köy Enstitüsü 1940 yılında, Gönen köyünün kıraç arazisinde, Tınaz Dağının eteğinde, 600.000 metre karelik bir alana kurulmuştu. Ayrıca Gönen ovasında, tarım dersinde öğrenilen bilgilerin uygulama alanı olarak kullanılan 100.000 metre kare kadar tarım arazisi vardı.
Yoksul köy çocuklarının en yeteneklileri, en zekileri seçiliyordu. Köy çocukları Köy Enstitülerinde öğretmen olduktan sonra köylere gideceklerdi. Eğitim programları buna göre yapılmıştı. Öğretmen köyde hem lider hem öğretmen hem ziraatçı hem marangoz hem hasta bakıcı vb. olacaktı. Her öğrenci mandolin çalmak zorundaydı. İsteyen öğrenciler başka müzik aletlerini de çalabilirlerdi.
Köy Enstitüleri 1939-1946 yıllarında, Hasan Ali Yücel’in Milli Eğitim Bakanı, İsmail Hakkı Tonguç’un İlköğretim Genel Müdürü olduğu dönemde çok başarılı oldular. 1946’da Hasan Ali Yücel’in ve İsmail Hakkı Tonguç’un görevlerinden ayrılmalarından sonra Köy Enstitülerinin zor yılları başladı ve bu okullar 1954 yılında Menderes Hükümeti tarafından kapatılarak İlköğretmen Okullarına dönüştürüldü.
Menderes Hükümetleri tarafından, 1950-1960 yıllarını kapsayan dönemde eğitimimiz Köy Enstitüleri geleneğinden tamamen koparılmaya çalışıldı. Köy Enstitülerini kuranlar ve Köy Enstitülerine emek veren öğretmenler baskı altına alınmaya başlandı.
27 Mayıs 1960 İhtilalinden sonra İlköğretmen Okulları üzerindeki Menderes Hükümetinin baskıları kaldırıldı. İlköğretmen Okullarına yeni bir ruh, yeni bir heyecan verilmeye çalışıldı. İlköğretmen Okullarına Menderes Hükümetleri döneminde atanmış öğretmenlerin birçoğu değiştirildi.
1964-1971 dönemi Köy Enstitüsünden sonraki Gönen tarihinin en parlak yıllarıydı. Bu parlak ve başarılarla taçlanmış eğitim ve öğretim hayatının gerçekleşmesinde 1961 Anayasası’nın sağladığı özgürlük ortamının belirleyici etkisi olmuştu. Gönen’de anayasal güvence altındaki eğitim ve öğretimin başarıyla hayata geçirilmesini bu dönemdeki öğretmen kadrosu sağlamıştı.
*
Gönen İlköğretmen Okulu öğretim kadrosu da 1963-1964 ders yılından itibaren büyük oranda değiştirildi ve yenilendi.
Okullarını pekiyi derece ile bitirmiş, mesleklerinde başarılı olmuş, yetenekli, insaniyetli ve bilgili öğretmenler Millî Eğitim Bakanlığı tarafından seçilerek kura ile öğretmen okullarına atanıyorlardı.
Hüseyin Seçmen, Aziz Üstün, Mehmet Kahvecioğlu, Nevin Orbay, Canan Çapkur, Refik Altuğ, Seniha Şen, Ali İhsan Altıntaş gibi öğrenciler üzerinde unutulmaz izler bırakan öğretmenlerin birçoğu 1963-1966 yıllarında Gönen’e yeni bir ruh vermek için bakanlık tarafından seçilerek gönderilmişlerdi.
Gönen’in öğretmen kadrosunun her biri kendi alanında yetkin, yetenekli, mesleğine âşık öğretmenler ve insanlardı. Öğretmenlerimizin hepsi okulumuzdaki lojmanlarda kalıyorlardı. Ders dışındaki zamanlarımızda öğretmenlerimizle konuşabiliyor, ders dışı konuları, hayat bilgilerini onlardan alabiliyorduk.
Gönen’de ve diğer altı yıllık yatılı öğretmen okullarında eğitim ve öğretim sadece altı ders saatiyle sınırlı değildi, 24 saat devam eden çok yönlü bir eğitim faaliyetiydi. Yaparak, yaşayarak ve kullanarak öğrenme ilkesi ve yöntemi Gönen’de de uygulanıyordu.
*
Cumhuriyet döneminde genel eğitim sisteminde ve özel olarak öğretmen yetiştirme sisteminde siyasal sistemdeki gelişmelere ve iktidarlara bağlı olarak önemli değişiklikler yapıldı. Öğretmen yetiştirme sisteminde süreklilik sağlanamadı. Birinin yaptığını diğeri bozdu.
1968 yılından sonra zamanın Demirel Hükümeti İlköğretmen Okullarındaki özgürleşme sürecini engellemek için öğretmenler, okul yöneticileri ve öğrenciler üzerindeki baskılarını sistemli olarak artırdı. Gönen’i Gönen yapan öğretmenlerden biri olan Din Bilgisi Öğretmeni Aziz Üstün sürgüne gönderildi. Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Hüseyin Seçmen üzerinde yoğun baskı uygulandı.
Tüm öğretmen okullarında ve Gönen’de en büyük tahribat 12 Mart 1971 darbesi sonrası dönemde başlatılmıştı. Tarikatçı din bilgisi öğretmenleri bu dönemde İlköğretmen Okullarına yerleştirildi. Öğrenciler üzerindeki baskılar ve yapılan haksızlıklar Gönenlileri patlama noktasına getirdi. Gönen’de ilk öğrenci boykotu 28 Nisan 1971 tarihinde meydana geldi. Gönenliler yürüyüş yaptılar, yemeklerini yemediler.
Gönen’in “Gonca” adlı gazetesinde şiirleri yayınlanan o günlerin Gönenli şairlerinden biri olan Sabri Çakır, Gönen Belediyesi’nin duvarına asılan Âşık İhsani’nin “Uyan Mehmet” şiirini yazdığı ve boykotu yönetenler arasında olduğu gerekçesiyle sürgüne gönderildi. Sabri Çakır 1966-1971 döneminde yaşadıklarını günü gününe “Gönen Günlükleri” defterine yazmıştı. Gönen boykotunun da günlüklerini tutmuştu. Bu günlükler tarihi bir belge olarak ilk kez Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabında yayınlandı. Bu günlükleri hayretle ve ibretle okuyacaksınız. Sabri Çakır direndi, yazarlığa devam etti. Başarılı bir öğretmen, üretken bir şair ve yazar oldu. Almanya’da ve yurtdışındaki okullarda okutulan Türkçe dersleri için 40 ders kitabı hazırladı. Türkçenin ses bayrağının dünyada yükselmesi için çok emek verdi.
1973 yılında çıkarılan Milli Eğitim Temel Kanunu gereği, öğretmenlerin yükseköğretimde yetiştirilmeleri adına lise dengi İlköğretmen Okulları 1974 yılında, Yüksek Öğretmen Okulları 1978’de, Öğretmen Liseleri ise 2014’te kapatılarak öğretmen yetiştirme geleneği yok edildi; idealist, yetenekli öğretmen yetiştiren kaynaklar kurutuldu.
Öğretmen yetiştirme sistemi 31 Mart 1975’te, Süleyman Demirel’in başbakanlığında AP-MSP-MHP-CGP partileriyle kurulmuş olan Birinci Milliyetçi Cephe Hükümeti ve 1977’de kurulan İkinci Milliyeti Cephe Hükümeti döneminde kökten değiştirildi. İlköğretmen Okulları yerine kurulan okullar, MHP ile MSP’nin görüşlerine uygun olarak ve Türk-İslam Sentezi düşüncesi doğrultusunda, tarikatların yuvalandığı okullar haline getirildi.
1980 sonrası; özellikle 2000 yılından sonra Köy Enstitülerinin ve İlköğretmen Okullarının binaları, derslikleri, arazileri kaderine terk edildi. Virane haline getirildi. Bu başarılı, uygulamalı eğitim sistemini eğitim tarihimizden silmek için kasıtlı çabalar gösterildi ve gösterilmeye devam ediyor.
Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabı yaklaşık 45 yıldan beri sistemli bir şekilde devam eden Türkiye eğitim tarihimizden Köy Enstitüleri geleneğini ve İlköğretmen Okullarının başarılı uygulamalarını silme ve unutturma çabalarına Gönen İlköğretmen Okulu gerçeğinden hareket ederek verilen bir cevaptır.
*
Eğitim ve öğretimde rekabet değil, sürekli bir yarış vardır. Rekabet yıkıcı, yarış yapıcıdır. Yarış yaratıcılığı, üretkenliği artırabilir. Hem Gönen’in kendi içinde hem de öğretmen okulları arasında yarış vardı. Yarışı kazananların önü açıktı, yeteneklerini daha iyi geliştirmeleri için yüksek öğretmen okullarına, resim ve müzik özel okullarına gönderiliyorlardı.
Okulların yarışı kazanıp kazanamadıkları yetiştirdikleri yazarlarla, politikacılarla, sanatçılarla, bilim ve kültür insanlarıyla, mesleğinde zirve yapan öğretmenlerle belli olur.
Gönen çok sayıda başarılı öğretmenin yanında birçok yazar, ressam, heykeltıraş, sanatçı, politikacı, milletvekili, ressam, heykeltıraş, bilim ve kültür insanı yetiştirdi. Türkiye Köy Öğretmenler Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Refet Özkan, Türkiye Öğretmenler Sendikası TÖS Genel Başkanı Fakir Baykurt, Eğitim-İş Genel Başkanı Dr. Niyazi Altunya, Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı, TÖS, TÖB-DER, Eğitim-İş, Eğit-Der şubelerinin birçok başkanı, yöneticisi, bölge temsilcisi Gönen’den mezun olmuşlardı.
Gönen Köy Enstitüsü ve Gönen İlköğretmen Okulu Türkiye’deki benzerleri arasında yarışı kazanmış bir okuldu. Gönenli olmak bir ayrıcalık, bir farklılıktı.
Gönenliler Türkiye’nin kalkınmasında, aydınlanmasında büyük katkılarda bulundular.
Gönen mezunları çalışkanlıkları, yaratıcı çalışmaları, ilkeli duruşları, öğretmen mücadelesinde aldıkları görevlerle fark yaratmışlardı.
Gönenliler yedikleri ekmeğin hakkını verdiler, “Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun / Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun!” biçiminde söyledikleri marşa, verdikleri söze, içtikleri ant’a bağlı kaldılar.
Gönenliler Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabında Gönen’de verilen eğitim ve öğretim hakkında somut, ayrıntılı bilgiler vermişlerdir. Bu bilgiler Türkiye için yeni eğitim modelleri oluşturulurken yararlı olacak canlı tarihlerin verdiği çok değerli bilgilerdir.
Eğitim ve öğretim okulla başlayıp okulla bitmez. Önemli okullar ve üniversiteler mezun ettikleri öğrencileriyle ilişkilerini hayat boyu devam ettirirler. Bir ana babanın evlatlarıyla ilişkilerini ölünceye kadar kesmediği gibi, bir ailedeki kardeşlerin birbirleriyle sürekli iletişim içinde oldukları gibi Gönen İlköğretmen Okulu öğretmenleri öğrencileriyle ilişkilerini hep canlı tuttular. Öğrenciler de öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla gönül bağlarını hiç koparmadılar. Her yıl Gönen’de yapılan Kuru Fasulye Günü’nde buluştular. Pamukkale’de, Antalya’ya, Fethiye’de toplantılar düzenlediler. Hüseyin Seçmen, Aziz Üstün, Mehmet Kahvecioğlu, İlhami Arslan ve yaşayan diğer öğretmenlerle toplantılar düzenlediler. Bu toplantılar hayat deneyimlerinin aktarıldığı dersler gibiydi. Hüseyin Seçmen her öğrencisinin hayatta nereden nereye geldiğini, neleri başardığını biliyor, gerektiğinde eleştiriyor, yol gösteriyordu.
Gönenliler Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabında 50-60 yıldan beri aralarındaki fikir alışverişlerini, hayat tecrübelerini de anlatmışlardır. Bu nedenle Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabı sadece unutulamaz hatıraların yanında unutulmaz hayat ve eğitim tecrübelerinin de yeni nesillere aktarıldığı bir pedagojik kitaptır.
Mümtaz Karaca 50 yıl sonra arkadaşlarını tek tek arayıp sorarak Hüseyin Seçmen’in derslerde okuttuğu kitapların listesini çıkardı. Bu kitap listesi bile o günlerin eğitimiyle bugünlerin eğitimi arasındaki farkı gösterebilir. Hüseyin Seçmen hayat boyu öğrencilerine kitaplar önerdi, ödevler verdi ve ödevlerini kontrol etti. Bu anlamda bu kitap eğitimin hayat boyu nasıl devam ettiğinin de bir göstergesidir.
*
Söz uçar yazı kalır. Gönenliler ve Seçmen Ailesi yıllardan beri Gönen İlköğretmen Okulu, Hüseyin Seçmen ve Gönen’de iz bırakan öğretmenler hakkında anlattıklarını yazıya dökerek kalıcı hale getirmişler, Türkiye eğitim tarihine katkıda bulunmuşlardır.
Hüseyin Seçmen’e Armağan Gönenlilerin kendilerini yaratmış, dünyalarını değiştirmiş ve aydınlatmış olan Hüseyin Seçmen’e ve tüm öğretmenlerine karşı duydukları örnek bir vefanın, saygının ve sevginin somut ifadesidir.
Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabında yer alan yazılarda Gönen’de başlayan hayatların 50-60 yıl sonra yapılan genel değerlendirmeleri de vardır. Her öğrenci kendi ilgi alanı ve özel yeteneğine göre Hüseyin Seçmen’den etkilenmiş, sönmez ışıklar almıştır. Hüseyin Seçmen her öğrenciyi nasıl etkiledi? Her öğrenci Hüseyin Seçmen’den neden, nasıl, niçin, ne zaman etkilendi? Bu karşılıklı etkilenme neden ve nasıl devam etti? Bu önemli soruların cevapları bu kitabın içinde vardır.
Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabında yer alan her yazının sorumluluğu yazarına, kitabın ortak sorumluluğu ise tüm Gönen Ailesine, Gönen’in tüm evlatlarına aittir.
Gönenliler hayata heyecanla sarıldılar. Yaşama güçlerini canlı tuttular. Gönenliler düşünceleri, sendikal örgütlü mücadeleleri nedeniyle cezalandırıldılar, sürüldüler, fakat hiçbir zaman susmadılar, boyun eğmediler! Zalimler tarafından sıfırlanan hayatlarını en zor şartlarda yeniden kurdular. Yurtseverliklerinden ödün vermediler. Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabında Gönenlilerdeki yurtseverliğin, yaşama heyecanının, direnme ruhunun nasıl yaratıldığını, yaşama gücünün nereden geldiğini örnekleriyle birlikte ilgiyle okuyacak, mutlu olacak, kendinize ve Türkiye’ye daha çok güveneceksiniz.
Gönenlilerin idealleri ömürlerinden daha büyüktür. 10 yıl, 50 yıl, 100 yıl sonra Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabını okuyanlar bu kitabın içinde çarpan vefalı bir yüreğin sesini duyacak, bu vefalı davranışı kendilerine örnek alacaklardır.
*
Bu kitabın tüm yazılarını Erdem Seçmen okudu ve düzeltti. Basın dosyasını üç kez Yazı Kurulu Üyeleri okuyup düzelttiler. Kendilerine Yayın Yönetmeni olarak çok teşekkür ederim.
Gönen İlköğretmen Okulu Mezunları Derneği Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabının basılmasına öncülük etti. Kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum.
Yazılarıyla Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabında yer almış olan herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Bu kitap sizlerin yazılarıyla zenginleşti, değerli bir kitap oldu. İyi ki varsınız!
Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabının tüm masrafları Nebahat Ercan, Nihat Ercan, Mustafa Çetin, Ozan Kaya, Mustafa Özdemir, İsmail Taner ve Kemal Yalçın tarafından karşılandı. Kendilerine Gönenliler adına çok teşekkür ederim.
Hüseyin Seçmen’e Armağan kitabının kapak ve iç sayfa düzenlemesini yapan ve yayınlayan Yeni Anadolu Yayınları’na teşekkürlerimi sunarım.
Ödedikleri vergilerle Gönenlilerin ve Gönenliler gibi yoksul köy çocuklarının parasız yatılı okumalarını sağlamış olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ve Türkiye Cumhuriyeti’ne saygı, sevgi ve teşekkürlerimizi sunarız.
Bu dünya ve bu Türkiye Hüseyin Seçmenlerle, Aziz Üstünlerle, Mehmet Kahvecioğlularla ve Gönenlilerle daha güzel oldu ve olmaya devam edecek.
Saygı ve sevgilerimle…
Kemal Yalçın
Bochum, 7 Temmuz 2021