Denizli’nin Honaz ilçesinden bir yazar daha çıktı
Adı: EMRAH VAROL.
Emrah Varol, Bir Mübadele Hikâyesi VATANI YÜREĞİNDE TAŞIYANLAR adlı kitabıyla Mübadele edebiyatı dünyasına girdi ve bu dünyayı zenginleştirdi. Honazlı Yazar Kemal Yalçın olarak Emrah Varol’u büyük bir gururla ve mutlulukla selamlıyorum.
![](https://www.kemalyalcin.com/wp-content/uploads/2025/02/EMRAH-foto.jpg)
Vatanı Yüreğinde Taşıyanlar, benim 1998 yılında yayımladığım Emanet Çeyiz adlı belgesel romanımın devamı niteliğindedir. Hatta daha açık söyleyeyim, Emrah Varol, Vatanı Yüreğinde Taşıyanlar adlı kitabıyla Emanet Çeyiz’i tamamlamaktadır.
Honaz’a iskân edilmiş olan Grebeneli Mübadillerin anadilleri Yunanca idi. İçlerinde sadece üç kişi Türkçe biliyordu. Ben 1994 yılında Emanet Çeyizlerin sahiplerini aramaya gittiğimde çok az Yunanca biliyordum. Konuştuğum canlı tarihlerle bazen Türkçe anlaşmada zorluklar yaşamıştım.
1995 yılında Honaz’da konuştuğum Grebeneli canlı tarihlerle sadece Türkçe konuştum. Fakat onların anadilleri Yunanca idi. Bazı ince ayrıntıları bana tam olarak anlatamamışlardı. Bazıları da ben Honaz’ın yerlisi olduğum için içindeki duyguları, akıllarından geçenleri bana anlatmaktan çekinmişlerdi.
![](https://www.kemalyalcin.com/wp-content/uploads/2025/02/KASTRO-YOLU-1.jpg)
Halbuki Emrah Varol kendilerinden biri idi. Türkçe ve Yunanca biliyordu. Grebeneli mübadiller ile aynı dili konuşuyor, aynı acıları paylaşıyor, aynı hasretlerin içinden geliyordu. Bu nedenle kendi dünyalarını çekinmeden hem Yunanca hem de Türkçe anlatabilmişlerdir. Vatanı Yüreğinde Taşıyanlar’ı mübadil edebiyatının önemli bir eseri haline getiren sebeplerden biri de budur.
![](https://www.kemalyalcin.com/wp-content/uploads/2025/02/Honazlılar-ile-Corlu-köyünde.jpg)
Emrah Varol anadili Yunanca olan mübadillerin sesi olmuştur
1995 ve daha sonraki yıllarda konuştuğum Grebeneli canlı tarihlerin bazı önemli ayrıntıları bana anlatmadıklarını ya da anlatamadıklarını aynı kişilerle konuşmuş olan Emrah Varol’un kitabını okuyunca anladım.
Emrah Varol’un yaşam öykülerini yazdığı Grebeneli mübadillerin hemen hemen hepsini tanıdığımı sanıyordum.
Mevlüt Kumlu, bahçe komşumuzdu. Biz ona “Macur Mevlüt” derdik. Eşi Fatma Abla çok candan biri idi. Biz ona şeftali verirdik, o bize “Macur ekmeği” verirdi
Kızları Melek, Huriye, Filiz kiraz toplarken Yunanca türküler söylerlerdi, bizler de Türkçe türkülerle karşılık verirdik. Türkü yarıştırırdık.
Afer Kumlu ilkokulda beraber okuduk. Bana Rumca öğretmişti.
![](https://www.kemalyalcin.com/wp-content/uploads/2025/02/Vraşnoda-ntoplu-1.jpg)
Mustafa Akan canlı tarihlerin en önemli şahsiyetlerinden biri idi. Emanet Çeyiz’de anlattığım önemli canlı tarihlerden biri idi.
Hacı Dayı, Amerika’da çalışmış, İngilizce biliyordu. Bana birkaç kelime İngilizce öğretmişti.
Foto Cengiz ile çok konuştum, Denizli’ye her gidişimde İstiklal Caddesi’ndeki fotoğrafçı dükkanına uğrarım.
Rahmetli Refet Özkan Isparta Gönen Köy Enstitüsü’nü bitirmişti. Türkiye Öğretmen Hareketi içinde çok önemli bir yeri vardı. Emanet Çeyiz’de kendisine yer vermiştim.
Zeki Acar’ı çok yakından tanığımı tanıdığımı düşünüyordum.
Hayriye İncekara Honaz’da en kitap okuyan kadınlardan biridir. Benim kitaplarımı da severek okumuştu. Fakat ben Hayriye Abla’nın dünyasına girememişim.
Ben bu insanlarla çok konuşmuştum, fakat onları tam olarak anlayamadığımı ya da onların kendilerini bana tam olarak anlatamadıklarını Emrah Varol’un aynı kişilerle yapmış olduğu söyleşileri okuyunca anladım.
Bu nedenle Emrah çok önemli bir işi başarmıştır, kendisine çok teşekkür ediyorum.
İşte bu anlamda Emrah Varol’un çalışmaları, Vatanı Yüreğinde Taşıyanlar adlı kitabı Emanet Çeyiz’i tamamlıyor ve mübadele edebiyatını zenginleştiriyor. Emrah Varol, Emanet Çeyiz’de bazı bölümleri aynen almış ve adımı anarak kitabında yayınlamıştır. Emrah Varol’u bu titiz, sorumlu, dikkatli çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum.
![](https://www.kemalyalcin.com/wp-content/uploads/2025/02/Grebenede-toplu.jpg)
Emrah Varol’un kalemi gelecek vaat ediyor
Emrah Varol, Yunanistan’ın Grebene vilayetinden 1924 yılında Honaz’a gelen bir mübadil ailenin dördüncü kuşak çocuğu olarak 14 Şubat 1988 tarihinde Honaz’da dünyaya geldi.
Emrah’ın tüm ailesini yakından tanırım. Emrah ile akraba da olduk. Mehmet Ali Ekin dayımın torunu Tuğba ile evlendi. Honaz’a her gidişimde görüşür konuşuruz. Bir süre İhlas Haber Ajansı’nda muhabir olarak çalıştı. Halen Honaz’da fotoğrafçı olarak çalışmakta, çeşitli dergilerde ve internet sitelerinde köşe yazıları kaleme almaktadır.
Bu tanıtım yazımı da Emrah Varol akrabam, yakınım olduğu için değil, yazdığı kitapla tanıtım yazısını hak ettiği için yazıyorum.
![](https://www.kemalyalcin.com/wp-content/uploads/2025/02/MÜSLÜMAN-MEZARLIĞI-SUBİNO-KÖYÜ.jpg)
Vatanı Yüreğinde Taşıyanlar’ın hazırlık süreci
Emrah Varol çok uzun bir hazırlık sürecinden sonra Vatanı Yüreğinde Taşıyanlar adlı kitabını kaleme aldı ve İstanbul’da 2024 Kasım ayında Töre-Devlet Yayınları’nda yayımladı.
Kitabının ilk tanıtımını Honaz’da, kitabın içinde yer alan Grebeneli mübadillerin de hazır bulunduğu imza gününde yaptı.
Emrah kitabın hazırlık sürecini, Grebeneli canlı tarihlerle yaptığı söyleşileri bana anlattı.
Kitabı çıkar çıkmaz Honaz’da Mangır Market’ten aldım. Heyecanla, merakla, hayran kalarak bir solukta okudum.
Vatanı Yüreğinde Taşıyanlar 352 sayfa. Dört bölümden oluşuyor.
Birinci Bölümde Mübadele tarihini, Mübadelenin kültürel, toplumsal yönlerini ele alıp anlatıyor.
İkinci Bölümde Honaz’da yaşayan ya da yaşamış olan 31 canlı tarihin, “mübadil çocuklarının” anlatımlarına yer veriyor.
Üçüncü Bölümde bugün hayatta olmayan mübadillerin portrelerini kaleme alıyor.
Dördüncü Bölümde ise “Ata toprakları” dediği Selanik, Grebene, Vraşno, Kastro ve çevresine yaptığı yolculukları anlatıyor.
![](https://www.kemalyalcin.com/wp-content/uploads/2025/02/1-AİLE-FOTOSU.jpg)
Vatanı Yüreğinde Taşıyanlar’ın dili, anlatım tarzı
Emrah Varol kitabında barışçı bir dil kullanıyor. Kimseye saldırmıyor. Vatanı Yüreğinde Taşıyanlar adlı bu kitapta kin, nefret, ırkçılık yoktur. Emrah Varol, her iki tarafın acılarını saygıyla karşılıyor. Yunanistan’a zorla gönderilmiş olan Anadolu Rumlarının acıları ile Yunanistan’dan Türkiye’ye zorla gönderilmiş Müslümanların, Türklerin acıları arasında ayrım yapmıyor. Her iki tarafın acılarını kendi acıları kabul ediyor. Bu anlayışla Honaz’dan gidenleri Yunanistan’da arayıp bulmuş, onlarla Yunanca konuşmuş, onların anlattıklarına kitabında yer vermiştir. Vatanı Yüreğinde Taşıyanlar’ın edebi değerini anlatan özelliklerden bir diğeri de Ege’nin iki tarafında barışı, karşılıklı saygıyı ve sevgiyi canlandırmasıdır. Emrah’ın kaleminden kin değil, sevgi ve barış akıyor.
Vatanı Yüreğinde Taşıyanlar anadili Yunanca olan mübadillerin içinden çıkan bir yazar tarafından yazılmış olan çok az eserden biridir. Mübadeleyi çok yönlü anlamak isteyenlerin Vatanı Yüreğinde Taşıyanlar’ı okumalarını öneririm.
Sevgili Emrah Kardeşim, aklına, fikrine, kalemine, yüreğine sağlık!
Bu dünya ve bu Türkiye seninle birlikte daha güzel!
İyi ki vasın!
Bochum, 7 Şubat 2025, Kemal Yalçın