Türkiye’de her şeye rağmen güzel, umutlu, insanın içini ferahlatan örnek işler, örnek çalışmalar yapan belediyeler de var. Bunlardan bir tanesi Fındıklı Belediyesidir.
Fındıklı 1994-2004 yıllarında 10 yıl Anavatan Partisi (ANAP), 2004-2019 yıllarında ise 15 yıl AKP yönetiminde kalmıştı.
2019 Belediye Seçimlerinde Belediye Başkan Adayı CHP’li Ercüment Şahin Çervatoğlu ve ekibi “olmaz, olamaz, mümkün değildir, vermezler” gibi düşünceleri, ön yargıları yıkarak % 60 oy oranıyla seçimi kazandılar. 25 yıl aradan sonra CHP’li Ercüment Şahin Çervatoğlu Belediye Başkanı oldu.
Başkan Çervatoğlu Fındıklı’ya yeni bir belediyecilik anlayışı getirdi. Seçim öncesinde bir sayfalık “MECİ” başlıklı bir bildiri yayınladı. Belediye Başkanı olarak yapacağı işleri ve çalışma anlayışını açıkladı.
MECİ Lazcada Yardımlaşmaktır, Paylaşmaktır, Barıştır, Kardeşliktir, Üretimdir, Aydınlık Yarınlarımızdır, Sözün, Yetkinin, Kararın ve İktidarın Halkta Olmasıdır.
Başkan Çervatoğlu MECİ Bildirisi’nde ne dediyse tüm engellemelere rağmen aynen uyguladı ve uygulamaya devam ediyor.
Fındıklı’da halk için halkla birlikte yönetim anlayışı hayata geçirildi. Kadınlar Meclisi, Çocuk Meclisi, Gençlik Meclisi, Esnaf ve Zanaatkarlar Meclisi, Engelliler Meclisi, Halk Meclisi kuruldu. Tüm bu meclislerin temsilcilerinden oluşan Kent Konseyi meydana getirildi.
Bu güzel çalışmalar başta AKP olmak üzere birçoklarının hiç hoşuna gitmiyor. Ellerinden gelen tüm tertip ve planlarla Başkan Çervatoğlu’nun ve Fındıklı Belediyesi’nin çalışmalarını engellemeye çalışıyorlar.
Tüm engellemelere, soruşturmalara, davalara rağmen Başkan Çervatoğlu ve ekibi Fındıklı ve Türkiye için güzel, örnek işler yapamaya, yeni projeleri hayata geçirmeye çalışıyor ve başarıyorlar.
Gerçekleştirdiği örnek projeleri anlatmak, Fındıklı’daki yeni yönetim anlayışını açıklamak üzere Başkan Çervatoğlu, Lazabura Derneği ve Dortmund Halk Yüksek Okulu (VHS) tarafından Almanya’ya davet edildi.
Dortmund toplantısı
26 Kasım 2022, Cumartesi günü, Dortmund’da, Lazabura Derneği ve Dortmund Halk Yüksek Okulu (VHS) tarafından Fındıklı Belediye Başkanı Sayın Ercüment Şahin Çervatoğlu’nun örnek çalışmalarını tanıtan bir toplantı düzenlenmişti. Toplantı Dortmund Halk Yüksek Okulu konferans salonunda yapıldı.
“Lazabura” Laz Dili ve Kültürü Yaşatma Derneği’nin Lazca kısaltılmış adıdır. Lazabura, 1997 yılında Köln’de kurulmuştur. Eş Başkanları Nurten Altuntaş-Alpaslan ve Mahir Yıldız’dır.
Lazca 3000 yıllık bir kültür dilidir. Lazcada Lazlara “Lazepe”, Lazların yaşadığı bölgeye “Lazona” denir.
Toplantıya Lazabura Derneğinin daveti üzerine katıldım, kısa bir konuşma yaptım. Benim esas amacım % 60 oy oranıyla Fındıklı Belediyesi’ndeki 15 yıllık AKP yönetimini sona erdiren, örnek çalışmalar yapan Belediye Başkanı Sayın Ercüment Şahin Çervatoğlu’nu tanımak, Türkiye için umut ve örnek olabilecek çalışmaları ve hayata geçirdiği projeleri hakkında bilgi almaktı.
Toplantıya çok sayıda Laz gelmişti. Türkler, Kürtler, ataları Trabzon’dan Yunanistan’a gitmek zorunda kalmış Rumlar da vardı.
Toplantı başlamadan önce Sayın Başkan Çervatoğlu, eşi Nilgün Çervatoğlu ve kızı İdil ile tanıştım. Fındıklı hakkında ön bilgiler aldım. Emanet Çeyiz adlı kitabımı Çervatoğlu’na imzalı olarak takdim ettim.
Ercüment Şahin Çervatoğlu 1968 yılında doğdu. Liseye kadar eğitimini Fındıklı’da tamamladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Matematik Mühendisliği Bölümü’nü kazanarak üniversite hayatına başladı. Daha sonra Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’ne geçti. 1992 yılında mezun oldu.
Toplantıda yapılan konuşmalar
Dortmund Toplantısı Lazca ve Türkçe türkülerle başladı. Sunuculuğu Nurten Altuntaş-Alpaslan üstlenmişti. Önce Lazabura Eşbaşkanı Mahir Yıldız “Lazların ve Lazona’nın tarihi hakkında bilimsel, zengin bir sunum yaptı.
Sonra bana söz verdiler. Kısaca Lazları ne zaman ve nasıl tanıdığımı, Yavuz Sultan Selim’in 1512-1522 döneminde Lazları nasıl zorla Müslümanlaştırdığını, Lazların anayurdu olan Lazona’dan İzmit, Adapazarı, Düzce, İstanbul ve Zonguldak bölgesine göç etmek zorunda kaldıklarını, Lazların, Lazcanın ve Laz kültürünün Anadolu medeniyetleri ve Türkiye için büyük bir zenginlik olduğunu kısaca anlattım.
Toplantının esas konuşmacısı Ercüment Şahin Çervatoğlu mikrofona davet edildi. Güler yüzüyle, sakin, anlaşılır, akıl ve mantığa dayalı aydınlatıcı, inandırıcı bir konuşma yaptı.
Dünden bugüne Fındıklı ilçesi
Fındıklı, 23 köy ve 8 mahalleden oluşan, merkez nüfusu 11.000, köylerle birlikte toplam nüfusu 17.000 olan Rize ilinin bir ilçesidir. Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu’dur. Fındıklı’nın adı Türkiye’de 2019 yılında kadar hiç duyulmazdı. İçine kapanmış, işsizi çok, dermanı yok bir ilçe idi. Ne olduysa 2019 Belediye Seçimleri sırasında ve sonrasında oldu.
Belediye Başkan Adayı CHP’li Ercüment Şahin Çervatoğlu “olmaz, olamaz, mümkün değildir, vermezler” gibi düşünceleri, ön yargıları yıkarak % 60 oy oranıyla 25 yıl aradan sonra seçimi kazandı, Fındıklı Belediye Başkanı oldu.
AKP taraftarları işte bunu beklemiyordu. Şaşırdılar! “İktidar bizdedir. Ankara’da biz varız. Bu adamları çalıştırmayız, seçildiklerine pişman ederiz,” dediler. Sığ, akıl, mantık ve demokratik kurallara ters bir particilik uygulamalarına başladırlar.
Önce 2019 yılı Temmuz ayında, bir müzik festivali sırasında bir kışkırtma yaptılar. Arkasından Ercüment Şahin Çervatoğlu hakkında soruşturma başlattılar ve Fındıklı Belediyesi’nde kayyum atama girişiminde bulundular. Fındıklı halkının demokratik tepkisiyle kayyum girişimi başarısız oldu. Ercüment Şahin Çervatoğlu görevine devam etti.
Daha sonra çeşitli gerekçelerle Ercüment Şahin Çervatoğlu hakkında 20 kadar soruşturma başlattılar. Bu soruşturmalar sonunda Ercüment Şahin Çervatoğlu’na karşı yedi dava açtılar.
AKP halkın % 60 oyuyla seçilmiş Ercüment Şahin Çervatoğlu’nu çalıştırmamak, ayağını kaydırmak için basit, akıl ve mantık dışı siyasi tertiplerle uğraşırken, Ercüment Şahin Çervatoğlu Fındıklı halkı ile birlikte akla, bilime, demokrasiye, kültür ve sanata dayanan örnek projeleri hayata geçirmeye çalışıyordu.
2019 Belediye Başkanlığı Seçimlerini nasıl kazanılmıştı?
Ercüment Şahin Çervatoğlu seçimleri nasıl kazandığını, nasıl bir belediyecilik anlayışını, hangi güçlükleri aşarak hayata geçirdiklerini anlatarak aynen şunları söyledi:
Afişsiz, sessiz, kavgasız dövüşsüz, dürüst, inandırıcı, sistemli, ikna edici bire bir ekip çalışmasıyla seçimleri kazandık. Yalan söylemedik. Yapamayacağımız işleri yapacağız demedik. “Oğluma iş verirsen, oyumu sana veririm,” diyen babaya, “kusura bakma şimdiden oğlunu işe alırım diyemem. İş kimin hakkıysa ona veririm,” dedim. Önce bana biraz kızdı, sonra “Oyunu sana vereceğim, bana yalan söylemedin, doğruyu söyledin,” dedi.
Seçimlerde iyi, birbirine güvenen, karşılıklı saygı ve sevgisi olan çalışkan bir ekiple çalıştık. Çalmadık kapı, konuşmadığımız insan bırakmadık. Geçmişe göre değil, geleceğe bakarak çalıştık. Fındıklıda bir barış ortamı sağladık. Küskünleri barıştırdık.
MECİ bizi biz yapan ilkelerimizdi
MECİ Lazcada Yardımlaşmaktır, Paylaşmaktır, Barıştır, Kardeşliktir, Üretimdir, Aydınlık Yarınlarımızdır, Sözün, Yetkinin, Kararın ve İktidarın Halkta Olmasıdır.
Seçim öncesinde bir sayfalık “MECİ” başlıklı bir bildiri yayınladık.
MECİ bizi biz yapan ilkelerimizdi.
MECİ; Karşılık Beklemeden İnsanlık Adına Doğamız Yararına İnsanlığa Hizmet Etmektir.
MECİ; birlikteliktir, herkesin ihtiyacını kolektif bir anlayışla ortak çalışma yürüterek karşılayabilmektir.
MECİ; dünü bilip, bugünü okuyup, yarını örgütleyebilmek ve paylaşabilmektir.
MECİ birlikte düşünmek, birlikte çözüm üretmek var.
MECİ’de kardeşlik var, halka hizmet, hak, hukuk ve adalet var.
MECİ’de toplumcu bakış açısıyla üretim var. Mısır ekmeği ile hamsinin buluşması var.
MECİ’de kardeşlik, eşitlik, halka hizmet, dürüstlük, mutluluk, gülmek, paylaşmak, dayanışma, adalet, doğaya ve insana saygı, sevgi, güven, toplumsal ve kamusal bakış ve toplumcu belediyecilik var.
MECİ’de rant yok, insan kayırma yok, yalan yok, ötekileştirme yok, haksız kazanç yok, partizanlık yok, somurtmak yok, mutsuzluk yok, rüşvet yok, hor görmek yok, kişisel hırslar yok, küçümsemek yok.
MECİ; hayatı paylaşmaktır. Dostluk, arkadaşlık, kardeşlik ve sevgi paylaştıkça büyür.
MECİ; dertlere derman bulmak için yarınlarımızın ışığının sönmemesi içindir. Sözün, Yetkinin, Kararın ve İktidarın Fındıklı halkında olması içindir.
MECİ’mizin öznesi insan, doğa ve yaşam, yani kısacası Fındıklı Halkı.
MECİ; bizden öncekilerin bize bıraktıkları emaneti çocuklarımıza teslim edebilmektir.
MECİ’mizde herkese yer var. Kimse öteki olmadan veya ötekileştirilmeden, yerlisi, göçmeni, varsılı, yoksulu, kadını, erkeği ayırmadan herkese yer var. Hiç yerimiz dar demiyoruz. Katılım artıkça yeni yerlerimiz açılır.
Horona katılan oldukça çember genişler. Bana yer var mı diye düşünmeden, kişisel hırslarımızdan arınarak, benim de yarınlara dair yapacaklarım ve hayallerim var diyorsan sen de katıl, horonumuzun halkası genişlesin.
Başka Fındıklı yok!
Birlikte Üretelim, Halkımızla Yönetelim!
Olduğumuz gibi göründük, göründüğümüz gibi olduk
Camiye gidiyorsak “gidiyoruz” dedik, gitmiyorsak “gitmiyoruz”, dedik. Yalan söylemedik. Kimseye oy için yağcılık yapmadık. Dürüst, kararlı ve tutarlı olduk.
Herkese adil ve eşit davrandık. Adaleti ve demokratik kuraları hayata geçirdik. Yayınladığımız broşürlerdeki fotoğrafları bile eşit boyutta yaptık.
Belediye başkanlarının büyük yetkileri var. Belediye başkanı adam asamaz, para basamaz. Bunun dışında her işi yapabilir.
Fındıklı’da barış ve huzuru sağladık
Belediyelerin ilk görevlerinden biri görev bölgesinde barış ve huzuru sağlamak, toplumda barış kültürünü geliştirmek ve hayata geçirmektir.
İnsanlar lâfa değil, işe bakar.
Barış önce kendi içimizde başlar.
Barış komşunun evinde, toplumun vicdanında başlar.
Barış tüten bacada, dönen çarkta başlar.
Barış inançta, ibadette başlar.
Kimsenin inancına, ibadetine karışmayacağımıza söz verdik. Aynen uyguladık. Kimsenin de bizim inancımıza ve ibadetimize karışmasına izin vermedik.
İşi, aşı, evi, sevgisi olan insan huzurlu ve barışçı olur. Fındıklı’da iş imkanları yaratmaya çalıştık.
Fındıklı’da insanların düşüncelerine, önerilerine, görüşlerine saygı gösterdik. Dinledik, konuştuk, tartıştık, yeni çözüm yolları araştırdık, bulduk ve uyguladık.
Sabırla, bilinçle, bilimle çalışarak Fındıklı’da kriminal olayları, kavgayı, dövüşü, silahlı çatışmaları azalttık. Fındıklı şu anda bölgemizin huzurlu, güvenli, sakin bir ilçesi haline geldi. Belediye başkanı olarak benim özel bir korumam yoktur.
Ben haftada bir gün belediye işçisi olarak çalışıyorum
Benim eğitim anlayışım yaparak, yaşayarak öğrenmektir.
Benim belediyecilik anlayışım da buna uygundur. Belediye işlerinin nasıl gittiği, yaparak ve yaşayarak daha iyi öğreniyorum.
Bu nedenle haftada bir gün Fındıklı’da belediye işçisi olarak işçilerle birlikte çalışıyorum. 1 Mayıs Bayramlarında işçilerin arasında yürüyorum.
Böyle yaparak insanların güvenini kazandım ve kazandık.
Devraldığımız borç toplamı belediyenin bütçesinden daha çoktu
Fındıklı Belediyesi’nin yıllık bütçesi 16 Milyon liradır.
2019 yılında AKP’li belediyeden 18 Milyon lira borç devraldık.
Dürüst ve tasarruflu çalışarak borçlarımızı kısa bir sürede ödedik.
Dünya Sağlık Örgütü “bir ailenin ayda 18 metre küp suya ihtiyacı var,” diyor. Su insanı insan yapan, hayatı hayat yapan maddedir. Su hakkı insan hakkıdır.
Bu anlayıştan hareket ederek su parasını azalttık. Ne yazık ki Karadeniz gibi bol yağmurlu bir bölgede bile temiz içme suyu bulmak zorlaştı. Çevre kirliliği ve iklim değişikliği su kaynaklarımızı azalttı ve azaltıyor. Sularımızı temiz tutmaya çalışıyoruz.
Mevcut yönetim anlayışını tersine çevirdik
Yukardan aşağıya yönetim yerine, aşağıdan yukarıya, temelden çatıya yönetim anlayışını geliştirdik ve uygulamaya koyduk. Meclisler kurduk.
8 Mart 2018 tarihinde Fındıklı Kadınlar Meclisi kuruldu. Kadınların haklarıyla, kadınlarla ilgili işlerle bu meclis ilgileniyor. Belediye başkanlığına öneriler getiriyorlar. Önerileri birlikte hayata geçiriyoruz.
Daha sonra şu meclisleri kurduk:
Çocuk Meclisi
Gençlik Meclisi
Esnaf ve Zanaatkarlar Meclisi
Engelliler Meclisi
Halk Meclisi
Tüm bu meclislerin temsilcilerinden oluşan Kent Konseyini meydana getirdik.
Tüm bu meclisler MECİ ilkeleri doğrultusunda huzur ve barış içinde Fındıklı’nın gelişmesi, refahın artırılması için çalışıyorlar.
Üretimi artırmak ve iş alanlarını genişletmek için neler yaptık?
MECİ Tarım Parkı kurduk. Tarım üretimini artırıcı önlemler aldık. Kooperatifçiliği teşvik ettik.
Halkın Bakkalı’nı kurduk. Burada Fındıklı’da üretilen malları tüketiciye sunuyoruz. Halen Halkın Bakkalı Türkiye’de bio üretim yapan 50 kooperatif ile ortak çalıyor.
Kadın Emeği Kooperatifi’ni kurduk. Bu kooperatifi kadınlar kurdular ve yönetiyorlar. 12 dikiş makinası var. Dokuma tezgâhları var. Elbise, torba, baş örtüsü, şal, önlük gibi günlük ihtiyaçlar doğrultusunda üretim yapılıyor ve pazarlanıyor.
ZUĞA Çağdaş Eğitim Kooperatifi’ni kurduk. Hedefimiz 5000 üyeye ulaşmak. İlk, orta, lise seviyesinde eğitim vermeyi amaçlıyoruz.
Çocuk Hakları Merkezi kurduk.
Dil Eğitim Merkezi kurduk. Almanca, İngilizce, Lazca, Türkçe dil kursları veriyoruz. Benim anadilim Lazcadır. Türkçeyi ilkokula başladıktan sonra öğrendim. Bir lisan bir insan demektir. Lazca Türkiye kültür dünyası için bir zenginliktir. Laz kültürünü ve Lazcayı yaşatmaya ve geliştirmeye çalıyoruz.
Particilik ve tek adam yönetimi Ankara’dan Fındıklı’ya kadar uzanıyor
AKP’nin “Ya benden olacaksın ya da hiç olmayacaksın!” anlayışı tepeden aşağıya tüm Türkiye’de var. Fındıklı da bundan nasibini alıyor.
Belediye olarak her yaptığımız ve yapacağımız işe engel çıkarıyorlar.
Bunun en canlı örneği boşaltılmış, kullanılmayan, virane haline gelmiş eski köy okullarını onartıp kültür merkezlerine dönüştürme projemize onay verilmemesidir.
Fındıklı Kent Meydanı inşa etme projemize izin verilmedi.
Dağ ile denizi buluşturma projemize engeller çıkarıldı ve çıkarılıyor.
Sağlıklı bir çevre yaratmak için projeler yaptık. Engelleniyor.
Henüz çöp sorunumuzu çözümleyemedik. Çözümü Fındıklı’nın sınırlarını aşıyor.
Sorular ve dilekler
Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu’nun anlattıkları insana umut ve heyecan veriyor. Her gün uzaktan gelen olumsuz, can sıkıcı haberlere rağmen Türkiye’de umut verici, yaratıcı, örnek çalışmaların olduğunu duymak insanı mutlu ediyor.
Sorular bölümünde birçok soru soruldu. Ercüment Şahin Çervatoğlu da dilinin döndüğü, aklının yettiğince bu soruları cevapladı.
En çok sorulan sorular “2023 seçimlerinden umutlu musunuz? Seçimlerde ne yapmalıyız?” idi.
Sayın Çervatoğlu kısa ve öz olarak şu cevabı verdi:
“Ortak aklın iktidar olmasını hedef almalıyız. Sadece düne bakarak değil, düne, bugüne ve yarına bakarak davranmalı ve seçimlere hazırlanmalıyız.
Aramızdaki önemli ya da önemsiz farklılıkları unutmadan güçlerimizi esas, tek, ortak amaca yöneltmeliyiz.
2023 seçimlerinde tek bir hedefimiz var: Türkiye’de tek adam yönetimine son vermek. İşleyen bir parlamenter sistemi yeniden hayata geçirmek. Türkiye’nin gelişmesini, barış ve demokrasinin gelişmesinin önünü tıkayan tek adamdan kurtulmak.
Türkiye’nin kaybedecek tek bir saati, kaybedecek tek bir oyu yoktur. Ben Ercüment Şahin Çervatoğlu olarak 2023 yılının Türkiye için yeni bir yüz yılın başlangıcı olacağına inanıyorum. Gelecek yeni yüz yılı geçmişten daha özgür ve daha demokratik yapmak ellerimizdedir. Ben Türkiye’ye güveniyorum!”
Lazabura Derneği Derneği adına Eş Başkan Mahir Yıldız, “Uluslararası Laz Dili Konferansı düzenlemek istiyoruz. Bu konferansa ev sahipliği yapabilir misiniz?” sorusunu yöneltti.
Sayın Çervatoğlu, “Çok memnun oluruz. Böyle bir konferansa ev sahipliği yapmak Fındıklı’ya şeref verir,” cevabını verdi.
Lazabura Derneği Kurucu Başkanı Selma Koçiva ise bir dilekte bulundu. “Avrupa Türkiyeli Yazarlar Grubu 12 Kasım 2022 tarihinde Lazcayı ve Laz kültürünü geliştirmek için yaptığım çalışmalar, yayınladığım kitaplarımla Laz ve Türk edebiyatını zenginleştirdiğim için bana Edebiyat Ödülü verdi. Ben bu ödülümü Lazona’da temiz bir çevre için ve Laz kültürünü geliştirmek için mücadele eden aktivistlere adamak istiyorum. Onlar adına ödülümü size sunabilir miyim?” dedi.
Sayın Çervatoğlu “Bu ödülü Lazona aktivistleri adına almak ve onlara iletmekten şeref duyarım. Bu ödülünüzü Belediyemizin Şeref Köşesine yerleştireceğim,” diyerek Selma Koçiva’nın ödülünü devraldı.
Tek meyveyle bahçe olmaz
Laz kültürünün ve Laz medeniyetinin yok edilmesi, Anadolu’nun, Türkiye’nin kültürel yönden fakirleşmesi, çoraklaşması demektir.
Lazcayı ve Laz kültürünü korumak gerekiyor.
3500 yıllık bir dil ve kültür unutulursa sadece Lazlar değil tüm Türkiye, tüm insanlık kaybedecektir.
Bir lisan bir insan demektir! İki dillilik, çok kültürlülük bir ülke için ve insanlar için zenginliktir. Farklılıklar zenginliğimizdir. Dillerimiz ayrı, gönüllerimizin sesi tektir!
Tek çiçekle bahar olmaz!
Tek meyveyle bahçe olmaz!
Lazlar ve Laz kültürü Türkiye kültür dünyası için büyük bir zenginliktir.
Bizleri Sayız Çervetoğlu ile buluşturduğu için başta Lazabura Derneği Eş Başkanları Nurten Altunbaş-Alpaslan’a, Mahir Yıldız’a ve Dortmund AWO yöneticilerine çok teşekkür ederim.
Fındıklı Belediye Başkanı Sayın Çervatoğlu içimizi ferahlattı. Umutlarımızı daha da canlandırdı. Lazlar ve Laz kültürü hakkındaki bilgilerimizin tazelenmesine, bilgilerimizin hatırlanarak canlanmasına yardımdı oldu.
Sayın Çervatoğlu’na ve Fındıklı halkına saygı, sevgi ve teşekkürlerimi sunar, örnek çalışmalarında başarılar dilerim.
Bu dünya, bu Türkiye, bu Almanya ve bu Lazona Lazlarla birlikte daha güzel ve anlamlıdır! İyi ki varsınız!
Bochum, 28 Kasım 2022, Kemal Yalçın