Kitap TanıtımıYazılar

Süryani Halk Kahramanları ŞEMUN HANNE HAYDO, MELKE HANNE HAYDO’yu ve SEYFO 1915’i Anma Toplantısı

Süryani Halk Kahramanları ŞEMUN HANNE HAYDO, MELKE HANNE HAYDO’yu ve SEYFO 1915’i Anma Toplantısı, 26 Haziran 2022, Pazar, Saat 19.00’da, Hollanda’nın Hengelo şehrinde büyük bir katılımla yapıldı. Bu toplantıyı Haydo Ailesi adına Şemun Turan ve Şemun Hanne Haydo’nun torunları düzenlemişlerdi. 2022 ŞEMUN HANNE HAYDO ÜSTÜN HİZMET ÖDÜLLERİ Sabri Atman, Yawsef Beth Turo, Maravgi Aydın ve Abune Samuel Özdemir’e verildi. Samuel Özdemir sağlık nedeniyle toplantıya gelemedi. Ödülü daha sonra Şemun Turan dbe Haydo tarafından kendisine takdim edilecek. Ödül alan Süryani kardeşlerimi tebrik ediyor, sağlık, mutluluk başarılar diliyorum. Ben de bu anma toplantısına katıldım. Süryani Halk Kahramanları ŞEMUN HANNE HAYDO, Süryaniler ve SEYFO 1-2-3 adlı kitaplarımı imzaladım. Ayrıca bir konuşma yaptım. Bu konuşmamın tamamını burada yayınlıyorum.

Hengelo, 26.6.2022, Kemal Yalçın

*****************************************************

Süryani Halk Kahramanları ŞEMUN HANNE HAYDO, MELKE HANNE HAYDO’yu ve SEYFO 1915’i Anma Toplantısında yaptığım konuşma

*********************************************************

Seyidna Mor Polycarpus Augin Aydın!

Barıchmor Kuhne Miyakre!

Shlomo!

Ahunone Suryoye Myakre!

Kobeno a şlome a ikoreydi Lkuleyhu!

 

Sevgili Süryani Kardeşlerim,

Ben sizleri çok geç tanıdım.  Türkiye’de İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Çapa Yüksek Öğretmen Okulunu 1973 yılında bitirmiştim. Felsefe öğretmeni olarak çalıştım. Gazetecilik yaptım. Fakat Süryanilerin adını bile duymamıştım.

Almanya’da 1990 yılında Ermenileri araştırmaya başladım. Ermenilerin başlarına gelenleri canlı tarihlerin anlatımlarına göre aynen yazdım ve 2000 yılında Seninle Güler Yüreğim adlı kitabımı yayımladım. Dışişleri Bakanlığından gelen bir emirle Seninle Güler Yüreğim’in yayımı durduruldu ve daha sonra noter huzurunda imha edildi. Seninle Güler Yüreğim’i inha edenlere karşı dava açtım. Dava 11 yıl sürdü ve sonunda davayı kazandım.  Kitaplarım Türkiye’de serbestçe yayımlanmaya başlandı.

Süryanileri araştırmaya 2000 yılında başladım. Benim ilk tanıdığım Süryani rahmetli Albert Sevinç Hadodo oldu. Daha  sonra Sabri Atman’ı tanıdım. Albert Sevinç Hadodo’nun ve Sabri Atman’ın hayat hikayelerini yazdım ve Anadolu’nun Evlatları adlı kitabımda yayınladım. SEYFO 1915 tarihini araştırmaya 2006 yılında başladım. SEYFO hakkındaki ilk bilgileri Tuma Çelik ve Yawsef Beth Turo’dan aldım. Turabdin’e 2009- 2010-2011 yıllarında gittim. Turabdin’i adım adım , köy köy dolaştım. SEYFO gerçeklerini yerinde gördüm. Canlı tanıklarla konuştum.

Süryani Halk Kahramanı ŞEMUN HANNE HAYDO adlı kitabı yazmaya beni Şemun Turan dbe Haydo teşvik etti. 2014 yılında Süryani Halk Kahramanı ŞEMUN HANNE HAYDO ve Haydoları araştırmaya başladım. Şemun Turan dbe Haydo ile beraber Turabdin’e gittik. Sare, Basibrin, Midyat, Mzizah, Hah, Zaz, Aynwardo’yu gezip gördüm. Süryaniler ve SEYFO’yu 12 yılda, Süryani Halk Kahramanı ŞEMUN HANNE HAYDO’yu dört yılda yazdım ve yayınladım.

Sevgili Kardeşlerim,

ŞEMUN HANNE HAYDO beni çok etkiledi.

Her halkın, her milletin tarihinde zor zamanlarda kurtuluş yolunu gösteren, halkının haklarını koruyan, akıllı, cesur kahramanlar vardır. Kahramanı, önderi olmayan bir millet, bir halk varlığını sürdüremez.

Süryanilerin de tarih boyunca kendini halkına adamış birçok kahramanı ve liderleri ortaya çıkmıştır. Halk kahramanları asil, şerefli bir geleneğin temsilcileridir. Bir insanın, bir önderin halk kahramanı olup olmamasına halk kendisi karar verir. Şemun Hanne Haydo hakkında, Süryani ve Kürt ozanlar tarafından birçok türkü, destan, ağıt yakılmış ve halkın gönlüne, toplumun bilincine ve insanların bilinçaltına yerleşmiştir.

Her Süryaninin kimliğinde Süryani Halk Kahramanı ŞEMUN HANNE HAYDO’dan bir iz vardır. Ben Süryani Halk Kahramanı ŞEMUN HANNE HAYDO’dan cesareti, cesurluğu, akıl ve mantıkla mücadele etmesini öğrendim.

HAYDO’NUN HAYATI

Şemun Hanne Haydo 1874 yılında Midyat İlçesi, Basibrin-Sare Köyü’nde doğmuştur.   Şemun Hanne Haydo ve Melke Hanne Haydo 1888-1894 yıllarında Mardin Amerikan Koleji’de yatılı okumuşlardır.

Şemun Hanne Haydo Süryanice, İngilizce, Almanca, Osmanlıca, Türkçe, Kürtçe ve Arapça biliyordu. Okulunu bitirdikten sonra bir süre öğretmenlik yapmıştı. Bir süre de Bağdat-Berlin Demiryolunda muhasebeci olarak çalışmıştı.

1900 yıllarında Turabdin’de yaşayan Kürt ağalarının hiçbiri okur yazar değildi. Şemun Hanne Haydo ise yedi dil biliyordu. Kürt ağaları insanları zulümle yönetirken, Şemun Hanne Haydo ilimle yönetiyordu.

Eğer Süryanilerin bağımsız bir devletleri olsaydı Şemun Hanne Haydo belki bu devletin başbakanı ya da cumhurbaşkanı olurdu.

Şemun Hanne Haydo Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti hapishanelerinde toplam 13 yıl kadar hapiste yatmıştı. 1964 yılında, 90 yaşında, kendi köyünde eceliyle vefat etti. Mezarı Sare-Basibrin Mezarlığı’ndadır.

Süryani halkının bağrından bilim insanlarının, filozofların, sanatçıların yanında kahramanlar ve liderler de ortaya çıkmıştır. Basibrin ve Sare köylerinden Şemun Hanne Haydo ve Melke Hanne Haydo çıktığı gibi, Turabdin’de de birçok kahramanlar çıkmıştır. Onlar Süryanilerin kalplerinde unutulmaz yer edinmişlerdir.

SEYFO 1915

Süryaniler Osmanlı İmparatorluğu’nun ve Türkiye Cumhuriyeti’nin sadık vatandaşları oldular. Süryaniler hiçbir zaman komşusu, köylüsü Müslümanın malına, mülküne, namusuna saldırmadı, Müslümanın karısını kızını kaçırıp Hıristiyan yapıp, papaz nikâhıyla evlenmedi. Süryanilere saldıranlar, kızlarını, kadınlarını kaçıranlar dışarıdan, başka ülkelerden gelmemişti! Onlar Süryanilerin komşuları, köylüleri, hatta Süryanilerin ekmeğini yemiş, kapısında büyümüş Müslümanlardı, Kürtlerdi.  Süryanilere saldırılar 1800 yıllarından sonra arttı. Müslümanlar ve Kürtler Osmanlı devletinin bilgisi dahilinde her 25- 30 yılda bir Süryanilere saldırdılar ve katliamlar yaptılar. SEYFO 1915 katliamların en büyüğü ve en kanlısı oldu.

1914 yılında Türkiye’de 4 milyon kadar Hıristiyan vardı

1914 yılında şimdiki Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde 16,5 milyon insan yaşıyordu. Bu nüfusun 4 milyon kadarı Hıristiyandı. Eğer katliamlar, kıyımlar, soykırımlar olmasaydı günümüzde 80 milyonluk Türkiye’de 15-20 milyon kadar Hıristiyan, 1,5 milyon kadar Süryani olması gerekirdi. Eğer Türkiye’de 15-20 milyon Hıristiyan olsaydı, Türkiye bugün bambaşka bir Türkiye olurdu. İşte o zaman Şemun Hanne Haydo gibi insanlar bakan olurdu, başbakan olurdu, cumhurbaşkanı olurdu, olabilirdi. Oysa günümüzde tüm Türkiye’de sadece 15.000 kadar Süryani kalmıştır.

Ne oldu bu insanlara? Nereye ve neden gitti bu Süryaniler?

Ben bu sorulara cevap bulmaya çalıştım ve çalışıyorum. Kitaplarımda bu soruların cevapları vardır.

 

Sevgili Süryani Kardeşlerim,

Şemun Hanne Haydo 1912 yılından itibaren yeni bir katliamın gelmekte olduğunu anlamış ve bu katliamdan Süryanileri kurtarmak için çareler ayamaya başlamıştı.

Şemun Hanne Haydo yaklaşan SEYFO’dan kurtulmanın, Süryanileri bu katliamdan kurtarmanın ancak Süryanilerin birliğini sağlamaktan geçtiğini anlamıştı. Bu nedenle 1912-1913 yılından itibaren Turabdin’deki Süryanileri birleştirmek ve onları yaklaşan katliama karşı hazırlamak için aşiretlerle görüşmeye başlamıştı.

Osmanlı İmparatorluğu SEYFO’ya 1913 yılında karar vermişti. Bu nedenle 1913 yılında Şemun Hanne Haydo ile birlikte Süryanilere yardım edebilecek 4 Kürt ağasını tutuklamıştı.

Şemun Hanne Haydo’nun yerine kardeşi Melke Hanne Haydo geçti. Melke de ağabeyinin yolundan gitti. Süryanileri birleştirmeye çalıştı.

Şemun Hanne Haydo hapiste olmasaydı SEYFO bu kadar kanlı olmayabilirdi.

MELKE HANNE HAYDO

 

SEYFO 1915 ÖNCESİ

Şemun Hanne Haydo ve Melke Hanne Haydo 1915 öncesinde ve sorasında Süryanilerin hayatta kalmaları için akılla, mantıkla, korkusuzca mücadele ettiler.

Şemun Hanne Haydo Harput Cezaevinde Çelebiyo, Sarhano, Alike Batte, Haco’nun çevirmenliklerini yaptı. Dava dilekçelerini yazdı. Onları idamdan kurtardı.

Harput Cezaevi’nde okuma yazma bilen, Türkçe konuşan güvenilir bir kişi olduğundan Hapishane kantinini işletti. Böylece dışarı ile haberleşmeyi sağlama imkânı buldu.

Harput Cezaevi’nden kaçış planlarını Şemun Hanne Haydo yapmıştı.

Şemun Hanne Haydo hapishanede Kürt ağaları ile dostluğu ve karşılıklı yardımlaşmayı geliştirdi.

Hapishaneden kaçtıktan sonra hapishanede kurduğu dostluk ilişkileri Süryanileri yeniden toparlarken yararlı oldu.

SEYFO Turabdinde 1915’te başladı. Seyfo sırasında kan su gibi akmaya, Turabdin yakılıp yıkılmaya başladı.

Süryaniler bu dönemde Basibrin’de, Aynwardo’da, Hazak’ta, Zaz’da, Hah’ta, Deyro de Silibo’da, Mor Melke’de direndiler.

MELKE HANNE HAYDO

MELKE HANNE HAYDO BASİBRİN DİRENİŞİ LİDERİ İDİ.

Melke Hanne Haydo Mardin Amerikan Kollejinde okurken ağabeyi Şemun Hanne Haydo ile birlikte Türkçe, İngilizce öğrenmişti.

Salgın hastalıklara karşı alınacak önlemleri öğrenmişti. Toplum ve çevre sağlığı konusunda dersler görmüştü.

Basibrin direnişi 1915- 1916, 1917 yıllarında devam etti. Basibri’nde 18 köyden gelen 5000 kadar Süryani yaşıyor ve savaşıyordu. Basibrin Müslüman Kürt aşiretleri tarafından ablukaya alınmıştı. Yiyecek, içecek ve tuz kıtlığı vardı.

Melke Hanne Haydo ve direniş komitesi Basibrin’de temizliğe, halk sağlığına çok önem veriyorlardı.

Bu çok zor şartlarda salgınlara karşı önlem alınmıştı. Bu nedenle Basibrin’de salgın hastalıklar olmadı.

Aynwardo’da ise direnişin kırkıncı gününden sonra tuz bitmişti. Tuzun bitmesi ile birlikte yiyecekler korunamaz hale geldi. Salgın hastalıklar başladı. Aynwardo’da barış sağlanamasaydı kolera ya da tifüsten Süryaniler kırılacaklardı.

Melke Hanne Haydo olmasaydı Basibrin direnişi olamazdı.

Melke Hanne Haydo 1917 yılında, Seyfo bittikten sonra, Kürt ağaları ve Midyat kaymakamının, Midyat komutanının elbirliği ile kalleşçe Mod Dodo Kilisesinden öldürüldü.

Basibrin katliamı Melke Hanne Haydo’nun öldürülmesiyle birlikte başladı. Süryaniler öldürüldü, kadınlar, kızlar kaçırıldı ve Kürtler arasında paylaştırıldı.

Melke Hanne Haydo öldürüldüğü ve Basibrin katliamı olduğu zaman Şemun Hanne Haydo Harput Cezaevi’nde bulunuyordu.

SEYFO SONRASI

Melke Hanne Haydo öldürüldükten sonra Şemun Hanne Haydo yaptığı plan doğrultusunda Alike Batte ile birlikte Harput Cezaevi’nin duvarını delerek kaçtılar.

Şemun Hanne Haydo ilk zamanlar Alike Batte ile birlikte Kürt ağalarına ve Osmanlı Askerlerine karşı savaştılar. Şemun Hanne Haydo’nun amacı katliamdan kurtulabilmiş olan Süryanileri toparlamak, kaçırılmış olan kadınları, kızları, çocukları kurtarmaktı.

Şemun Hanne Haydo sabırla, cesurca mücadele ediyordu. Alike Batte’nin öldürülmesinden sonra tek başına Süryanileri toparlamayı, Basibrin’i işgal eden Kürtlerden kurtarmayı başardı.

Basibrin, Sare ve çevre köylerde hayatta kalabilmiş Süryanilerin lideri oldu. Bu köyleri yoktan var etti.

Şemun Hanne Haydo intikamcı, kinci, çıkarcı değildi. Geçmişteki cinayetlerin hesabını sormak, onlardan intikam almak istemedi.

Bu dönemde çok dikkatli, çok sabırlı bir şekilde bir diplomat gibi çalıştı. Süryaniler arasındaki kırgınlıkları giderdi. Süryanilerin birliğini sağladı. Kürt ağaları arasındaki anlaşmazlıklardan faydalandı. Düşmanımın düşmanı benim dostumdur siyasetini ustaca kullandı. Eski düşmanlarıyla dikkatli dostluklar kurdu.

Şemun Hanne Haydo, Basibrin ve Sare’de eğitime önem verdi. 1935 yılında Basibrin’e gelen İsmet İnönü’den okul istedi. Çocukların okula gitmelerini, dil öğrenmelerini teşvik etti.

Şemun Hanne Haydo akıllı, sabırlı, ileri görüşlü, cesur bir liderdi.

Basibrin Direnisi merkezi Mor Dodo Kilisesi

SÜRYANİLER DİRENEREK HAYATTA KALDILAR

Turabdin’de direnişler olmasaydı, bugün Süryaniler belki hayatta olmayacaklardı. Süryaniler direnerek hayatta kalabildiler.

Direnen Süryanilere ve onların liderlerine selam olsun!

SEYFO sırasında Süryanilere yardım etmiş olan Kürtlere, Şehy Fatallah gibi Müslümanlara selam olsun!

SEYFO’yu, SEYFO direnişine katılanları unutmayan Siz Süryanilere selam olsun!

 

Sevgili Süryani Kardeşlerim,

Biliyorum ki, Şemun Hanne Haydo ve Melke Hanne Haydo gibi kahramanlar yetiştiren Süryaniler birlik ve beraberliklerini daha da güçlendirecek ve yeni başarılara ulaşacaklardır.

Biliyorum ki, içinden Şemun Hanne Haydo ve Melke Hanne Haydo gibi kahramanlar çıkaran Süryaniler Turabdin’de, Türkiye’de ve dünyada var olmaya devam edeceklerdir.

Sevgili Süryani Kardeşlerim,

Hayatımın 20 yılını Süryanileri ve SEYFO tarihini araştırmaya verdim.

Süryanileri tanıdıkça dünyam değişti ve zenginleşti.

Süryanileri tanıdıkça ben Süryani oldum!

Ben artık sizlerden biriyim!

Sizlerin acılarınız benim de acılarımdır.

Sizlerin mutluluğu benim de mutluluğumdur.

Sizlerle birlikte güler benim yüreğim!

Bu dünya, bu Turabdin ve bu Türkiye sizlerle birlikte daha güzel ve anlamlıdır! İyi ki varsınız!

Beni dinlediğiniz için sizlere teşekkür ederim.

Tawdi ğalabe!

Fuşun ba Şlomo!

 

Hengelo, 26 Haziran 2022                       Kemal Yalçın