Ezeli Doğanay, genellikle hece ölçüsü ile şiir yazan âşıklık geleneğinin önemli, üretken bir şairidir. Meslekten yetişmiş cesur bir gazetecidir. Edebiyatımızın önemli bir araştırmacı yazarıdır. Ezeli Doğanay bugüne kadar 25 kitap yayınladı. Almanya’da yaşayan çok okuyan ve çok üretken yazar, şair ve araştırmacılardan biridir. Gazete yazılarında dünden bugün akıp gelen gerçekleri cesur bir kalemle yazdı. Şiirlerinde toplum gerçeklerini edebi ve felsefi bir dille anlattı. Sazıyla sözüyle, kalemiyle insan hakları, demokrasi, özgürlük mücadelesi verdi, vermeye devam ediyor. Birçok şiiri türkü haline gerildi.
1 Mayıs 1966 yılında Tercan’ın Tozluca köyünde doğdu. İlköğrenimini köyünde, ortaöğrenimini İzmir’de tamamladı. Halk edebiyatındaki âşıklık geleneğini ve bağlama çalmayı küçük yaşlardan itibaren öğrenmeye başladı. 1977 yılında ailesiyle birlikte İzmir’e yerleşti.
1986 yılında aile birleşimiyle Almanya’ya geldi. Almanya’ya yerleşir yerleşmez mesleği olan gazetecilikten dolayı Berlin’de yayın yapan Türk-Alman ortak yapımı olan TD 1 televizyonunda işe başladı. 3 yıl kadar bu TV’de program yapımcısı olarak çalıştı. Daha sonra değişik TV’lerde çalıştı. Newroz (Yeni Gün), Azadi (Özgürlük), Ronahi (Aydınlık), Özgür Gündem, Özgür Politika gazetesinde sürekli yazdı. Newroz (Yeni Gün ) gazetesinde uzun yıllar köşe yazarlığı yaptı.
2000-2003 yıllarında Berlin’de üç ayrı kurumda üç yıl boyunca haftalık olarak edebiyat ve sanat dersleri verdi. 2016 yılında Duisburg’a yerleşti, “Edebiyat Dostları Sanat Grubu ” adlı bir platform kurdu, edebiyat derslerine burada devam ediyor. Ezeli Doğanay 2008 yılından beri Alman Yazarlar Birliği üyesidir, ayrıca uluslararası basın kartı sahibidir.
Ezeli Doğanay ile Türkiye’den Almanya’ya göçün 60. Yılı vesilesiyle yaptığım söyleşiyi aynen yayınlıyorum.
Bochum, 01.9.2021, Kemal Yalçın
EZELİ DOĞANAY İLE SÖYLEŞİ
Kemal Yalçın: Sevgili Ezeli Doğanay yazarlık serüveni sizde nasıl başladı? Neden ve ne zaman yazmaya başladınız?
Ezeli Doğanay: 14/15 yaşlarımda kurallı (dörtlüklü) şiirler yazıyordum. Büyük Çiğli Lisesi’nde okuduğum dönemlerde bu işi daha ciddiye alarak yazdıklarım üzerine araştırmalara başladım. Şiir nedir, ne değildir nasıl yazılır gibi sanat üzerine yazılmış araştırma kitapları arayıp buldum okudum. Şiirin yanı sıra düz yazıya karşı ilgim böyle başladı. Daha sonraları İzmir’de yaşayan Yusuf Ziya Mazanoğlu adında bir yazarla tanıştım. O benimle çok ilgileniyordu sürekli okuduğu kitapları ya bana veriyor ya da öneriyordu. Bende onu üzmeden ne verse ne önerse bulur alır okurdum. Çok okuyan biri olduğum için bir gün Mazanoğlu bana “bu gidişle bir gün yazar olacaksın. Havuz doluyor mutlaka bir gün taşacak” diyordu. Onun verdiği veya önerdiği kitapları okuduktan sonra benimle yaptığı konuşmalarda bu görüşünü sık sık dillendirirdi. Almanya’ya yerleştikten okumaya araştırmaya devam ettim. Parantez, Mozaik, Halk Ozanı, Allı Turna, Çağdaş Halk Ozanı, Yabangülü, gibi dergilerde kimisinde izleyici kimisinde yazım kurulu kimisinde ise sahibi ve yayın yönetmeni olarak görev aldım.
İlk kitabım 1988 yılında Uluslararası/Belge yayıncılıkta okuyucusu ile buluştu. Bugüne kadar 25 kitabım yayınlandı. 7 şiir kitabım 7 İnceleme-Antoloji/11 tane de araştırma kitabım yayınlandı. Halen 127’nin üzerinde bünyesinde Ozan/ Yazar/ Şair/ Ressam/ Müzisyen/ Heykeltıraş ve plastik sanat sanatçılarından oluşan bir kurumun yöneticiliğini yapmaktayım.
Halk edebiyatı alanında değerli araştırmalar yaptınız. Neden bu konulara ağırlık veriyorsunuz?
2000 yılında Berlin’de üç ayrı kurumda 3 yıl boyunca haftalık olarak edebiyat ve sanat dersleri verdim. Halk Edebiyatı tarihi ile başladık derslere. Sırasıyla Halk Edebiyatının alt türevlerini işledik. Anonim Halk Edebiyatı, Âşık Edebiyatı, Tekke ve Zaviye Edebiyatı vs. Altı ayımızı aldı. Daha sonraları Divan Edebiyatı, Sevetifünun dönemi, Beş Hececiler, Çağdaş toplumcular, Garipler Akımı, İkinci Yeni, 40 ve 60 kuşağı sırasıyla inceledik. Ancak bunlar arasında gördüm ki Halk Edebiyatı müthiş bir zenginlik içermektedir. Diğer edebiyatların halk edebiyatından beslendiğine tanık oldum. Bu yüzden Öykü, Roman ve Oyun yazmama rağmen daha çok şiirle ve halk edebiyatıyla olan bağımı canlı ve önde tutmaya çalıştım.
Biz sizi halk ozanı olarak tanıyoruz. Günümüzde halk ozanı olmanın sorumlulukları nelerdir? Ne zamandan beri edebiyat dersleri veriyorsunuz?
Ne yazık ki toplumsal iniş çıkışlar dünya da ki siyasal konjonktür ve yükselen düşen değerlerden dolayı yalnızca halk ozanları değil toplumcu gerçekçi ya da eleştirisel gerçekçi sanatın her türü sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Popüler kültür diri canlı yanımızı pasivize ederek bizi her alanda etkisiz kılmaya çalışmaktadır. Ancak buna rağmen sevgili Adnan Yücel’in dediği gibi “Kavga sürüyor sürecek/Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek”
Sevgili hocam “Halk Ozanı” tanımlaması biraz sıkıntılı bir tanımlamadır. Halk bir ülkenin nüfusu anlamında ise ve bu nüfus içine egemenlerde giriyorsa bu seferde ozan temsil düzeyi tartışmalı olacaktır. Eğer bunun içinde bir ayrıma gidersek yönetenler ve yönetilenler diye bu seferde halk ozanı hangisinin kültürel planda ki temsilcisidir. Eğer yönetilenlerin temsilcisi ise o zaman serbest dizeli şiirler yazan şairler de halk ozanıdır. Çünkü gerek Nazım gerek A.Arif gerek Enver Gökçe burjuva ozanı olmadığına göre. O yüzden “Halk Ozanı” tanımlaması bana göre doğru bir tanımlama değildir. Onun yerine ben dörtlük şiir (Kurallı) şiir yazan ozanlar ile Kuralsız şiir yazan (Serbest dizeli şiir yazan ozan ayrımı yapıyorum. Bu anlam da ben halk ozanı değilim. Kurallı şiirler yazan bir şairim.
2000 yılın da dersler vermeye başladım. 2016 yılında Duisburg’a yerleştim. 2018 yılından bu yana da verdiğim derslere orada devam ediyorum. 2020 yılının mart ayına yani Covid 19 hastalığına kadar 32 öğrencim vardı ve 6 saat süren dersler veriyordum.
Bugüne kadar kaç kitap yayınladınız? İsimleri nelerdir?
25 Kitap yayınladım.
Şiir Kitapları.
- Gurbet Denen Alıcı Kuş. Şiir. Belge Yayınları İstanbul. 1988
- Kurşun Neylesin Türküye Şiir. Zel Yayınları İstanbul. 1995
- Yüreğimi Astım Gözlerine (Serbest Dizeli Şiirler) Ozanca Yayınları İzmir 1997
- Cenk Türküleri. Şiir. Ozanca Yayınları İzmir 1999
- Rubailer. Şiir. (Divan Şiiri) Kalan Yayıncılık. Ankara. 2005
- Güle Kar Yağdı. (Divan Şiiri) Gugukkuşu yayınları. Ankara. 2011
- Maviye Tutkun. (Serbest Dizeli Şiirler) Har Yayınları. İstanbul 2019
İnceleme/Antoloji
- Kadın Halk Ozanları. Antoloji. Ürün Yay.1999 İkinci Basım Almanca 2004.
- Kızılbaş Kadın Şairler. Antoloji. İtalik Yayınları Ankara. 2003
- Paket Evlilikler. Profil Yayınları. İstanbul. 2007.
- Ana Dendi Bacı Dendi Yar Dendi. Hittit Yayınları. Berlin. 2007
- Halk Ozanlığı Öldü Mü? Gugukkuşu Yayınları. 2011
- Kızılbaşlık ve Reenkarnasyon. Nokta Yayınları İstanbul 2014
- Tarihten Gelen Konuklarım. Sarissa Yayınları İst. 2017
- Aydınlar ve yazarlar Aleviliği Tartışıyor. İtalik Yayınları Ank. 2017
- Sahibini Arayan Şiirler. Sarissa Yayınları İstanbul 2017
- Tür Şekil ve Nazım Biçimi ile Halk Şiiri. Nokta Yayınları İstanbul 2014
- Şer Şere Çı Jıne Çı Mere. Delal Yayınları. Ankara 2019
Yayına Hazırladığı Çalışmalar.
- Halk Şiirinde Başkaldırı. (yurtdışı böl.) Sorun Yayınları. İstanbul 1989
- Gülüşleri Çiçek Kokar. Alev Yayınları İstanbul. 1997
- Esneyelim Eser Gönül Yellerim. Ozanca Yayınları. İzmir. 2001
- Rüzgârda Savrulan Ömür. Can Yayınları. İstanbul. 2005
- Sen Gidersen. Can Yayınları. İstanbul. 2005
- Ene-l Aşk. Cevahir Yayınları. İstanbul. 2009
- Dalgakıran Klaryos Yayınları. Ankara. 2021
Bu yıl yayınlanacak Kitaplar
- İnançları Uğruna Öldürülen Şairler. (İnceleme-Antoloji) Klaryos Yayınları. Ankara.
- Sözcükleri Öperken Uyandırdım Şiiri (Araştırma-İnceleme) İzan Yayıncılık. Ankara
- Söz Kanar Kesiğinden (Âşıklık Geleneği Üzerine Düşünceler)
12 Eylül 1980 döneminin senin yazarlık hayatındaki yeri, etkisi nedir?
14 yaşımdandım ve ortaokul öğrencisiydim. İzmir’in bir varoş semtinde kalıyordum. Yoksulluğun çok belirgin olduğu köyle kent arası gelgitleri olan bir semt. Bu tür yerler politik görüşlerin çok keskin olduğu yerlerdir. Hele bir de duyarlı bir kişilik iseniz ister istemez kendinizi toplumsal kavganın içinde buluyorsunuz. O haksız yangında iliklerine kadar yanan milyonlardan biride bendim. Etkilerini uzun süre üzerimden atamadım.
Nasıl yazıyorsunuz?
Günde 10 saatin üzerinde kitaplığımda çalışıyorum. 6 yıldır bu çalışma yöntemim daha da yoğunlaştı bazen 14 bazen 17 saat çalıştığımda oluyor. Çalıştığım veya araştırma yaptığım konuya bağlı. Pandomi döneminde 200 kitap okudum ve 10 dosya yayına hazırladım. Belki biraz yadırganacaksınız ama pandomi olayı benim işime yaradı. Yarım kalan kitap çalışmalarım vardı onlardan 10 tanesini bitirdim ve önümüzde ki yıl birkaç yayınevinden yayınlamayı düşünüyorum.
Türkiye’de kitap yayınladınız mı? Türkiye’de yazar olmak ile Avrupa’da yazar olmak farklı mı? Nasıl?
Bütün kitaplarım ülkede yayınlandı. Avrupa da kitap yayınlamadım. Alan Araştırması yaptığım zaman ülkede uzun kalıyorum. Bazen özlem ve kaynaklara ulaşma dışında Avrupa da yazarlık yapmak daha olanaklı en azında masanın başına oturduğum zaman omuzlarım da polis nefesi ya da ekonomik baskısı hissetmiyorum.
Almanya size ne verdi? Almanya’da yaşamaktan mutlu musunuz?
55 yıllık ömrümün 20 yılı ülke de iki katı yani 35 yılı Almanya da geçti. Biyolojik varlığım dışında ülke bana ne verdi? Geçmişim dışında ülkeye çok özlem duymuyorum. Almanya da yazın işçiliği kimliğimi kazandım. Mutluluk zihinsel ve duygusal bir yeterlik ise bazen evet bazen hayır.
Nasıl bir dünya istiyorsunuz?
Bülbülün korkmadan ürkmeden yeşil bağlara girdiği gülün gül ile tartıldığı bir dünya istiyorum.
Bu söyleşi için sana çok teşekkür ederim Sevgili Ezeli Doğanay.
Ben de sana çok teşekkür ederim Sevgili Kemal Hocam.
Duisburg, Bochum, 5.6.2021, Ezeli Doğanay, Kemal Yalçın