Almanya’da okullar tatil olunca Bangkok’da çalışan oğlum Şafak’ı ziyarete gittim. Hasret giderdik. Şafak’la birlikte Tayland ve Vietnam’ın bazı bölgelerini gezip göreceğiz. Gördüklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. 22.7.2017 günü trenle Kanchanaburi şehrine gittik.
Bu demiryolu Tayland’ı işgal etmiş olan Japonya tarafından 2.Dünya Savaşı sırasında 1942-1944 yıllarında savaş esirlerine ve Çinli işçilere en zor şartlada inşa ettirilmiş olan 450 kilometrelik Bankong-Burma Demiryolunun bir parşçası. Bu demiryoluna “Ölüm Demiryolu” adı verilmiş. 450 kilometrelik demiryolu inşasında toplam 250 000 kadar Müttefik Devletlerin esirleri ve asyalı işçi ölmüş.
En çok esirin hayatına mal olan demiryolu hattını savaştan sonra sökmüşler. Savaş müzesi haline getirmişler. Müzeyi geçen yıl gezmiştik. Gördüklerimi anlatacak kelimeleri zor buluyorum. Korkunç! Savaşlar insanları demek ki bu kadar barbarlaştırıyor! Müze yalın ayak geziliyor! İnsanların en zor şartlarda bile umudunu ve yaşama gücünü nasıl korumaya çalıştığını görmek insana umut veriyor.
Esirlerin haberleri dinlemek için çok basit araçlarla yaptıkları radyo alıcısı bu örneklerden biri. Başka bir örnek de karıncaların ve ağaç kurtlarının gücü. Bazı demiryolu köprülerinin işaatında bambu ağaçları kullanılmış.
Esilerler bambu agaçlarından direkerim içine karınca ve ağaç kurdu yerleştirmişler. Karıncalar ve kurtlar aylarca kendilerini kurtarmak için bambuları yemişler. Demiryolunun biten yerlerinden lokomotifler geçerken köprüler çökmeye başlamış. Japonlar bu sabotajları nasıl yapıldığını anlayamamışlar. Savaştan sonra sağ kurtulanlar anlatmışlar gerçekleri.
22 Temmuz 2017 günü Kanchanaburi Şehrindeki Ölüm Demiryolu inşası sırasında canını veren Savaş Esirleri için yapılmış özel mezarlığı ziyaret ettim. Bir mezar taşında “Vatanı için göreve çağırdılar o canını verdi!” yazıyordu. Mezarlıktaki hiç tanımadığım bu insanları saygıyla andım. Ruhları şad olsun! Mezarlıktan sessiz bir çığlık yükesliyor: Savaşlara son! Bir daha savaş olmasın!