Fakir Baykurt ile konuşmalarımızda Necati Şahin’in adı sık sık geçerdi. “Necati, yapılmayan işleri yapıyor ve başarıyor. Köy enstitüleri geleneğinin bulup hayata kazandırdığı başarılı gençlerden biri! Necati, Köln Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nin bitirme tezini Köy enstitüleri üzerine yaptı. Benimle konuştu. Bu konuda Almanya’da bir ilke imza attı!” demişti. Fakir Baykurt Necati Şahin hakkındaki görüşlerini “Unutulmaz Köy Enstitüleri” kitabının önsözünde (s.11) yazmıştı. Fakir Baykurt 1999 yılında vefat ettiğinde Necati Şahin’in yarattığı “Bin Yılın Türküsü”nü görememişti. Fakat görmüş gibi değerlendirmeler yapmıştı. Fakir Baykurt’un, Necati Şahin hakkındaki tahminleri ve değerlendirmeleri doğru çıktı.
Necati Şahin, hiçbir şeyini hazır bulmadı. Yüzdüğü denizleri kendi emeğiyle, yetenekleriyle doldurdu. Uçtuğu kanatlarını kendi yarattı! Sivas ili, İmranlı ilçesi, Cogi Köyü’nde 1955 yılında doğdu. Köyde başladığı ilkokulu ve ortaokulu Bursa’da tamamladı. Ardından yatılı olarak Çanakkale Öğretmen Okulunu girdi. Okul tatillerinde Bursa’da çıraklık, Çukurova’da tarım işçiliği yaptı.
1974 yılında Almanya’ya geldi ve 1994 yılına kadar Almanya Kuzey Ren Vestflaya-NRW Eyalet Kültür bakanlığı bünyesinde, Almanya’da çeşitli okul kademlerinde öğretmenlik yaptı. Yanı sıra Köln Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Pedagoji Bölümü’nde okudu ve bu okulu 1982’de bitirdi.
Necati Şahin, hayatı sadece anlamaya çalışmadı, aynı zamanda anladığı hayatı değiştirmek için örgütlü mücadele verdi. Köln Öğretmenler Derneği Başkanlığı’na seçildi. “Arkadaş” adlı Türkçe -Almanca eğitim dergisi çıkardı.
12 Eylül 1980 darbesinden sonra 1981-1985 döneminde 12 Eylül Cuntası zulmünden, işkencehanelerinden kurtulan onlarca aydına, sanatçıya, bilim insanına ev sahipliği yaptı. Onların dramına ve ülkesinin çilesine yakından tanıklık etti. Aziz Nesin’inin 1980 sonrası Cuntaya karşı başlattığı Türkiye Aydın Hareketinin Avrupa ayağını koordine etti.
Necati Şahin, hiçbir zaman slogancı, etiketçi, çıkarcı, taklitçi olmadı. Yıkılan duvarların altında da kalmadı! Hiçbir zaman kendini tekrarlamadı, her seferinde kendini yeniledi. Sanatı, edebiyatı, tiyatroyu estetikten ödün vermeden bir mücadele aracı olarak kullandı.
1985 yılında Köln Arkadaş-Tiyatrosu’nu kurdu. Tiyatronun kuruluşundan itibaren toplam 13 yıl Genel Sanat Yönetmenliğini, oyunculuğunu, rejisörlüğünü, oyun yazarlığını yaptı. Fuzuli, Nizami, Nesin, Mungan, Brecht, Goethe, Nazım, Neruda, Kafka, Lorca gibi değerlerin eserlerini Türkçe-Almanca olarak sahneye taşıdı.
Özellikle “Hilfe die Menschen Kommen” “İmdat İnsanlar Geliyor!” çevre konulu eseri Avrupa’da binlerce kez sergilendi.
Birçok eser ile Avrupa’nın birçok yerinde, Sovyetler Birliği, Avustralya, Azerbaycan gibi ülkelerde turnelere gitti. Ayrıca yabancı kadınlardan oluşan Putzfrauen Kabarett- Temizlikçi Kadınlar Kabaresi’ni kurarak kadın sorunlarını sahneye taşıdı. Ağırlıklı olarak Anadolu kültürü, çocuk ve kadın konularına odaklandı.
1990 yıllarında başlayan Alevi hareketini belirleyen isimlerden oldu. Su ve Yol Televizyonlarının ilk ekran yüzü ve Genel Yayın Yönetmeni olarak çalıştı.
Necati Şahin tiyatrodan müzikallere, tiyatro sahnesinden büyük arenaların sahne ve sahalarına geçti.
Köy Enstitüsü geleneğinin sürdüğü öğretmen okullarında okulun tüm öğrencileri nisan ayından başlayarak 19 mayıs gösterilerine kadar her sabah topluca okulun spor sahasında halay çeker, zeybek oyunları oynardı. 1000 öğrencinin parmak şakırtıları dağlarda yankılanır, 1000 efe ayağını yere vurunca yerler sarsılırdı! Necati işte bu çizgiyi, bu eğitim deneyini Almanya’da, Avrupa’da yeni bir içerikle hayata geçirmeyi denedi ve başarılı oldu.
Estetikte ele alınan konu zaman ve mekâna bağlıdır. Sevgi, dostluk, hasret, vefa duygusu insan var olalıdan beri vardı. Ama bu konular zamana ve mekâna bağlı olarak farklı farklı işlendi. Öz ile biçimin, içerik ile ifade şeklinin uyumu bir sanat eserinin gücünü, estetik albenisini artıran temel özelliklerdir.
Necati Şahin, yaşadığı çağın ve ülkenin can alıcı, insanı insanlaştıran, ülkeleri mutlu eden konuları ele aldı, tiyatronun, sahnenin gücüyle yeniden insanlara sundu. Yerelden evrensele, özelden genele ulaşmaya çalıştı. Alevi inancının felsefi temellerini, dünden bugünlere akıp gelişini tiyatroya, müzikallere, senfonilere uyarladı. Ayrıca toplumsal uyum, barış kültürü, bir arada yaşama ve yaratma, özgürlükler, insan hakları, eleştiri kültürü, kültürel kimlikler, halk ozanları, Anadolu medeniyetlerinin kültür mirası, göç kültürü, Alman kültür dünyası ile Anadolu kültür dünyasının etkileşimleri, farklılıkların birliği ve sağlıklı çevre bilinci konularını sahnede ve sahada başarılı bir şekilde gözler önüne serdi.
Alevi Tarihi ve Dramını anlatan, “Bin Yılın Türküsü”nü Köln Arena 2001’de gerçekleştirdi.
Dünya Kadın Hareketinin Destanı’nı olan “Kadının Türküsü”nü Oberhausen Arena’da 2006’da sahneye koydu.
Dünya Katliamlar Tarihi ve Ağıtları’nı anlatan “Ağıttan Umuda” Köln Arena 2008’de yaratıldı.
Anadolu Hümanizması ile Fransa Rönesans Hareketi Yoldaşlığını işleyen “Aşk Ola”yı Strasburg Arena’da 2010’da sanat sahnesine koydu.
28 Eylül 2019 tarihinde Köln Arena’da “Yol bir, Sürek Binbir- Barış Senfonisi”nin metin yazarı, senaristi, genel sanat yönetmeni oldu. Bu alanda ulaşılması zor olan sanat zirvesine ulaştı.
Kolay mıdır adı sanı bellisiz, haritalarda yeri belli olmayan Cogi Köyü’nde doğan bir yoksul köy çocuğunun Köln Arena’da Barış Senfonisi’nin Genel Yönetmeni olması?
Necati Şahin olumsuzlukları olumluya, umutsuzlukları umuda çeviren, kayaların bağrında kök salan, kayalara meydan okuyup hayatı yaratan çam ağaçları gibidir.
Teşekkürler sana Necati Kardeşim! Senin başarıların hepimizin mutluluk kaynağıdır. Kalemine, aklına, fikrine, vicdanına sağlık!
Başarılarınla sen çok yaşa!
Bochum, 6 Ekim 2019 Kemal Yalçın